Examples of using "поезде" in a sentence and their turkish translations:
Bir trene binelim.
O, trende.
Trende görüşürüz.
Sen trende uyudun.
Trenle gidelim.
- Trendeki kim?
- Kim trende?
Trenle gitmek daha ucuz.
Sen trende miydin?
- Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
- Trende sigara içmeye izin verilmez.
Trende uyuyakalmışım.
Ben trende uyudum.
O, trende.
Trenle gidecek misin?
Tom trende.
Trenle gitmenizi öneriyorum.
Oraya trenle gittim.
Tom yüksek hızlı bir trene bindi.
Tom trende uyudu.
Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
Trenle gitmek tavsiye edilebilir.
Trenle mi geldin?
Ben trende soyuldum.
Şimdi trende misin?
Trenle geleceğim.
Ben zaten trendeyim.
Trene biniyor musun?
Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
Tom trende uyuyakaldı.
O, trenle geldi.
Trenle gitmeye karar verdim.
Trenle mi geldin?
- Trenle gelmeliydin.
- Trenle gelmeliydiniz.
Keşke buraya trenle gelseydim.
Trenle mi yoksa araba ile mi gidiyorsun?
Trende on iki saat geçirdim.
Tom okula trenle gidip geliyor.
Trende on iki saat geçirdim.
O, trende ayakta durmak zorundaydı.
Tom bir sonraki trenle geliyor.
Hangi trene bineceksin?
Şemsiyemi trende bıraktım.
Yanlış trendeyiz.
Trenin iki tane lokomotifi var.
- Trenle gidebilirim.
- Ben trenle gidebilirim.
Biz trende konuşabiliriz.
Oraya trenle gidemezsin.
Eve trenle döndüm.
Bu trenin yedi tane vagondan oluşur.
Ben trenle gitmedim.
Tom hangi trende geliyor?
Dün trende tesadüfen Tom'la karşılaştım.
Neredeyse şemsiyemi trende unutuyordum.
Kobe'ye trenle gittim.
Bir trende şans eseri onunla tanıştım.
Avustralya'ya trenle gideceğim.
O, şemsiyesini trende bıraktı.
Okula trenle gittim.
Ben her zaman şemsiyemi trende bırakırım.
Boston'a trenle gittim.
Boston'a trenle gitmek mümkün mü?
O, bir sonraki trende olabilir.
Ben on iki saat boyunca trendeydim.
On saattir trendeydik.
Trende Tom'a rastladım.
Bu trenin bir yataklı vagonu var mı?
Ben hiç trenle seyahat etmedim.
Bu trende eşya vagonu yok.
Biri trende cüzdanımı çaldı.
Onu bir zamanlar trende gördüm.
Onlar trende cüzdanını çaldılar.
Tom trende cüzdanını çaldırdı.
Tom trende şemsiyesini bıraktı.
Trende okumak hoşuma gitmiyor.
Okula trenle mi gidiyorsun?
Otobüs yerine trenle gidelim.
Tom ve ben tesadüfen aynı trendeydik.
- Trenle mi yoksa arabayla mı gitmeyi tercih edersin?
- Trenle mi yoksa otobüsle mi gitmeyi tercih edersin?
Trende okumak için bir kitap istiyorum.
Hangi tren bizi Kamakura'ya götürür?
Dün trende cüzdanımı çaldırdım.
Trende eski bir arkadaşıma rastladım.
O, otobüsle mi yoksa trenle mi geldi?
Tom ve ben aynı trendeydik.
Kalabalık trende boğulacağımı düşündüm.
Şemsiyemi hep trende bırakıyorum.
Tom şemsiyesini trende bıraktığını düşünüyor.
O, trenle mi yoksa otobüsle mi geliyor?
Biz trenle gittik.
Trene bindikten sonra bir bilet alabilir misin?
Bazıları otobüsle geldi ve diğerleri trenle.
Şemsiyemi neredeyse trende bırakıyordum.
Ben trenle gittim.
Biz tesadüfen aynı trendeydik.
Onun trenle ya da arabayla gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.
Onların hangi trende olacaklarını bilmiyorduk.
En son ne zaman trenle yolculuk ettin?
Trende birisi ayağıma bastı.
Yokohama'dan Tokyo'ya trenle seyahat eder.