Examples of using "повсюду" in a sentence and their turkish translations:
Her yerde polis vardı.
Polisler her yerdeler.
Bakteriler her yerdedir.
Canavarlar her yerdeler.
Her yerde işaretler var
Kötülük her yerde.
Reklamlar her yerdeler.
İkiyüzlülük her yerde.
Ünlüler her yerdeler.
Her yerde çiçekler vardı.
Her yerde toz uçuşuyor.
Her yerde kan vardı.
Tom'un şeyleri her yerde.
Grip şu an yayılıyor.
Her yerde enkaz vardı.
Teröristler her yerdeydi.
İnsanlar her yerdeydi.
- Çöp her yerdeydi.
- Her yerde çöp vardı.
Her yerde sinekler vardı.
Onlar her yerdeydiler.
Mumlar her yerdeydiler.
Her tarafta insanlar var.
Her yerde polisler vardı.
Her yerde çocuklar vardı.
Her yerde itfaiyeciler vardı.
Her yerde kutular vardı.
Her yer kedi tüyü!
Her yerde seni arıyorum.
Biz zengin fakir onu aradık.
Tom her yerde seni arıyor.
Onlar her yerdeler.
Biz her yerde seni arıyoruz.
Her yerde kırık cam vardı.
Her yerde parçalanmış cam vardı.
Her yerde kan var.
Her yerde silahlı muhafızlar vardı.
Her yerde kedi kılı var.
Allah her yerde.
Cep telefonları artık her yerde vardır.
Her yerde kar var.
Sinestiler evren boyunca yaratılmıştır.
Fred annemi gittiği her yerde takip etti.
Japon turistlere her yerde rastlarsın.
Tom Mary'nin peşinde dolaşıyor.
Hiç kimse her yerde olamaz.
Japon turistler her yerde bulunabilirler.
Florida'da her yerde Küba yemeği bulunur.
Ben büyürken etrafımızda her yerdeydi.
Orada burada onu aradık.
Onun köpeği onu her yerde takip eder.
Bu şehrin her yerinde Tesla'lar var.
Gözün görebildiği kadar okyanustan başka hiçbir şey yoktu.
Mary'nin köpeği onu her yerde izler.
- Her yeri aradık.
- Biz her yeri aradık.
Bugün trafik kötü.
Her yerde kan vardı.
Kutular her yerdeydi.
Tom'un köpeği onu her yerde takip ediyor.
Onları her yerde yanımda taşırım.
Her yerde mumlar vardı.
boyalar soyulmuştu, her yerde çatlaklar vardı.
Son zamanlarda her yerde kargalar görüyoruz.
Onun adı bu ülke genelinde biliniyor.
Tom her yerde Mary'yi aradı.
Tom'u her yerde aradım ama onu bulamadım.
Tüm evler sallanıyordu ve her yerde alarmlar çalıyordu.
Büyük kentlerde kaybolmazsın, her yerde haritalar var!
Tom onu her yerde yapar.
Güzel yüzler her yerde. Güzel akılları bulması zor.
ABD'deki üniversiteler ve liseler öğrencileri aldılar,
Ai ve Mariko yakın arkadaşlar. Her yere beraber giderler.
Her yere baktım, ancak onu bulamıyorum.
- Her yere baktık.
- Biz her yere baktık.
Her yerde kalabalık olacak.
Her köşede insan var. Ama çok azı, onları gölgeleri gibi takip eden tehlikenin farkında.
Yine de renkler her yerde ve görüş ile algımızı etkiliyorlar.
Köpeğim benimle her yere gider.
Erkek kardeşi her nereye gitse onu izler.
O nereye gitse karısı onunla birlikte gider.
Tom'u her yerde aradım ama onu bulmadım.
Köpeğim her yere benimle birlikte gider.
"Yüzün BBC'nin her yerinde, Dima!"Al-Sayip bağırdı. "Onlar 25 adamla uyuduğunu va sonra onları öldürdüğünü söylüyorlar! Allah'ın belası bunu nasıl yaptın!