Examples of using "корзину" in a sentence and their turkish translations:
Her şeyi sepetime koy.
Her şeyi sepetime koy.
Tom çöp kutusunu boşalttı.
Tom oyuncakları sepete koydu.
Tom sepeti masaya koydu.
Onlar bir sepet meyve satın aldılar.
Çiçeklerle dolu bir sepet taşıyordu.
Lütfen çorapları sepete koyun.
Tüm kaynaklarını aynı işe yatırma.
Onlar bize bir sepet meyve getirdiler.
Asla tüm yumurtalarınızı bir sepete koymayın.
Bir bambu bisikletin nasıl yapıldığıma dair yönergeler aldık.
Tom kirli elbiselerini sepete attı.
- Tom bütün işlerini riske attı.
- Tom bütün yumurtalarını bir sepete koydu.
- Tom her şeyini riske attı.
Mektup kâğıt sepetine bırakılmıştı.
Varını yoğunu riske atma.
- Tom kirli çamaşırlarını kirli sepetine attı.
- Tom kirli giysilerini çamaşır sepetine koydu.
Herhangi bir siteye gidin, sepetinize ekleyin
Tom kağıdı buruşturdu ve onu çöp kutusuna attı.