Examples of using "доску" in a sentence and their turkish translations:
Tahtaya bakın.
Öğretmen tahtaya işaret etti.
Herkes tahtaya baksın.
O, tahtaya bir çivi çaktı.
Bu tabloya bir çivi çakın.
Yeni bir kesme tahtası aldım.
Tahtayı silme.
üç kere tahtaya vururlardı
Yazı tahtasını görmek için gözlüklerimi taktım.
Tom bir bıçak, bir soğan ve bir doğrama tahtası aldı.
Tom bana yeni bir sörf tahtası aldı.
Mary dolaptan ütü masasını çıkardı ve onu açtı, pencerenin yanına yerleştirdi.