Examples of using "Разные" in a sentence and their turkish translations:
Herkes farklıdır.
oldukça farklı
Tatlar farklıdır.
Her biri farklıdır.
farklı beyin hücreleri labirentin farklı kısımlarını kodlardı.
Her türlü hayvan var.
Onlar adeta farklılar.
Bu sandalyeler farklı.
Bu kravatlar farklı.
Her birey farklıdır.
Her kadın farklıdır.
Biz çok farklıyız.
Hepimiz farklıyız.
Hepsi farklı.
- Bu çoraplar eşleşmiyor.
- Bu çoraplar farklı.
Biz farklı insanlarız.
Biz biraz farklıyız.
Biz çok farklıyız, sen ve ben.
Biz çok farklı değiliz, biliyorsun.
Ve bunların hepsi aynı değil.
onun biraz daha farklı versiyonları
Bunlar bilgisayarların farklı türleridir.
Biz farklıyız.
Onlar farklı.
- Tom'un çorapları eşleşmiyor.
- Tom'un çorapları tekir bekir.
Farklı görüşlerimiz var.
Farklı görüşlerimiz var.
Farklı önceliklerimiz var.
Bizim farklı ihtiyaçlarımız var.
Çorapların eşleşmiyor.
Tom ve Mary farklılar.
Bu ikisi birbirinden çok farklı.
İkimiz çok farklıyız.
Müzikte zevkler kişiden kişiye değişir.
Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar.
Biz çok farklı değiliz, sen ve ben.
farklı jenerasyonlar bir araya gelir ki
adamında değişik huyları var
Farklı insanların farklı fikirleri vardır.
Bob çeşitli fındık türleri buldu.
Annem ve ben tamamen farklıyız.
Farklı çiçeklerin farklı anlamları vardır.
- Tokyo'da her çeşit insan yaşar.
- Tokyo'da her türlü insan yaşıyor.
- Tokyo'da her türde insan yaşar.
- Kuşlar bütün yönlere uçup gitti.
- Kuşlar dört bir yana uçuştu.
Farklı olduğumuzu biliyorum.
Bence farklı şeyler arıyoruz.
Farklı ülkeler, pek çok mal ithal etmektedirler.
Onlar zıt yönlere gittiler.
Sınır dışı etme ve soykırım iki farklı şeydir.
Tom ve ben birbirimizden çok farklıyız.
Farklı bakış noktalarımız var.
Onların farklı fikirleri vardı.
Tom ve Mary tek kelimeyle farklı.
Farklı işler farklı aletler gerektirir.
bu grupların topluluk içinde telefon kullanma kuralları farklıdır.
İlki aktif olarak farklı bakış açıları aramaktır.
Çünkü herkesin saati birbirinden farklı
Söylemek ve yapmak iki farklı şeydir.
Annem ve ben her yönümüzle farklıyız.
Bilmek ve yapmak iki farklı şeydir.
Niçin biz farklıyız?
Hukuk ve siyaset iki farklı şeydir.
Ben senden daha farklı önceliklere sahibim.
Tom ve benim farklı önceliklerimiz var.
Tom ve Mary'nin farklı öncelikleri vardı.
Söylemeye çalıştığım şey iki tür zihniyet vardır.
Farklı insanlar bu kazanın farklı versiyonlarını anlatırlar.
Tom mükemmel bir adam ama biz gerçekten farklıyız.
Ayrı hesapların mı yoksa ortak hesabın mı var?
Onlar farklıydı.
Tom'un ve benim farklı siyasi görüşlerimiz var.
Neden erkekler ve kızlar farklı oyuncakları severler?
Hıristiyanlık ve İslam, iki farklı dindir.
Tom ve Mary çok farklı fikirlere sahiptir.
Hepimizin farklı güçleri var.
uyku ve davranış biçimleri,
Yazarlar için sıkça olduğu gibi, tam bir karışımdı.
Farklı insanlar farklı şeyler inanır, ama sadece bir gerçek var.
Biz hayat konusunda farklı görüşlere sahibiz.
Bir şeyi istemekle, beklemek tamamen farklı şeylerdir.
"Durumlarımızın farklı olduğunu biliyorum," diye yazdı bana,
farklı sosyal ekonomik sınıflarını teker teker oynuyordu
Biz değişik başlıklarda konuştuk.
Burada çeşitli çaylar satılıyor.
Tom ve Mary siyah ve beyaz kadar farklı.
Çeşitli yöntemler mümkündür.
Yalnızlık ile izole edilmeyi birbirine karıştırmamak gerek. Bunlar iki farklı şey.
Çeşitli konular hakkında konuştular.
Yılın farklı zamanlarında gökyüzünde farklı takım yıldızları görülebilir.
Üç farklı resim çizdim ve daha sonra her bir resmin kopyalarını çıkardım,
Tüm bu insanlar tek bir ırk gibi harmoni içinde birlikteler.
Tom ve Mary'nin farklı zevkleri var.
çünkü bizi iki farklı şey olarak görmüyorum.
Onun kitapları farklı dillere tercüme edildi.
Bu ve şu iki farklı hikayedir.
Masanın üstünde bazı kitaplar vardır.
Birleşik Devletler ve İngiltere'nin farklı işaret dilleri vardır. Meksika İşaret Dili de İspanyolca İşaret Dili'nden farklıdır.