Examples of using "«Дерева" in a sentence and their turkish translations:
Ağaçtan in.
Köprü ahşaptan yapılmıştır.
Masa ahşaptan yapılmıştır.
Onlar ağaçtan indiler.
O ağaçtan düştü.
Tom ağaçtan düştü.
Maymun ağaçtan düştü.
Ben bir ağaçtan düştüm.
Ağaçtan in.
Ağaçtan in.
Bir ağacın gölgesinde dinlendim.
O ağacın tohumları sarı renklidir.
Bu ahşaptan yapılmış.
Kutu tahtadan yapılmıştır.
Bazı elmalar ağaçtan düştü.
Elma ağaçtan düştü.
Ağaçtan bir elma düştü.
- Sandalyeler ahşaptan yapılmıştır.
- Sandalyeler tahtadan yapılmış.
Çocuklar ağacın etrafında oynadı.
O, ağaçtan düştü.
Sandalye ahşaptan yapılmış.
O, ağaçtan indi.
Evim ahşaptan inşa edildi.
O bir ağaç dalı kesti.
Bir zamanlar bir tahta parçası vardı.
Jim ağaçtan indi.
Ken ağaçtan indi.
Ağacın yanında iki at var.
Gövde bir ağacın ana parçasıdır.
Tom ağaçtan atladı.
Tom ağaçtan indi.
- Yuva ağaçtan düştü.
- Kuş yuvası ağaçtan düştü.
Tom bir ağaçtan düştü.
Yaşlı bir adam ağacın gölgesinde dinleniyordu.
O oyuncak ahşaptan yapılmıştır.
nadir bir ahşaptan elle oyulmuş,
Kırık bir tahtadan yontulduk,
Ben ağaçtan bir dal kestim.
Bir ağacın gölgesinde oturdular.
Tom ağaçtan bir elma kopardı.
Ağacın arkasından bir kadın çıktı.
- Oyuncakların hepsi tahtadan yapılmış.
- Bütün oyuncaklar tahtadan.
Hemen o ağaçtan aşağı in!
Bu ağacın kabuğu çok sert.
Avokadolar avokado ağacının meyvesidirler.
Biz ahşaptan heykeller yaptık.
Bir zamanlar bir ağacın içinde kayboldum.
Bu masa tahtadan yapılmıştır.
Köpek ağacın etrafında kedinin peşinden koşuyor.
Olgun bir elma ağaçtan düştü.
Ağacın bütün yaprakları döküldü.
Ağaçtan birkaç elma düştü.
Bu masa ahşaptan yapılmıştır.
Şu ağacın tepesine bak.
O kutu ahşaptan yapılmıştır.
Ağaçtan bir dal kesti.
Bu yaprak hangi ağaç türünden?
Tom bir ağacın gölgesinde dinleniyor.
O ahşaptan mı yoksa metalden mi yapılmıştır?
Ağaç meyve ile yüklüydü.
Bana tahtadan bir oyuncak bebek oydu.
Ağacın ölü dallarını budadı.
Yavru kedi ağaçtan inemedi.
Köylüler bahar bayramı direğinin etrafında dans ediyorlar.
O ahşap bir Buda heykeli yonttu.
Tom başını bir ağaç dalına çarptı.
- Masa tahtadan yapılmış.
- Masa ahşap.
Bu pancurlar gerçek ahşaptan yapılmazlar.
Tom'un maun bir masası var.
Bu eski ev ahşaptan yapılmıştır.
Bu ağacın kökleri derinlere uzanıyor.
Şu ağacın gölgesinde oturalım.
Tom ahşaptan güzel mobilya yapar.
Birçok Japon tapınağı ahşaptan yapılmıştır.
Ağaçtan yere bir yaprak düştü.
Ben şu üç ağacı kesmeni istiyorum.
Bu ağaç gibi bir şeyi kullanabiliriz.
Sadece ağartılmış Honduras Maunu'nun bir parçası.
Bu tabure, deri ve tahtadan yapılmıştır.
O sen ağaçtan inene kadar bekleyecek.
O büyük ağacın gölgesinde oturdular.
Çadırımızı büyük bir ağacın gölgesi altına kurduk.
Komşunun çocuğu bir ağaçtan tepe üstü düştü.
Avlumuzda üç tane ağaç var.
"Bir avukatı bir ağaçtan nasıl alırsın?" "İpi kes"
Bu ağacın tepesi çitle aynı yükseklikte.
Tom ağacın bir kalın dalı üstüne düştüğünde öldü.
Erkek kardeşim ağaçtan düşüp bacağını kırdı.
Bazen zulalarını... ...bir ağacın dibine saklarlar.
Kırk Meyve Ağacı için kırk sayısını seçtim
İncir ağaçları günde 24 saat binlerce türün karnını doyurur.
Ahşap sandalyeler pahalıdır.
Çadırı o ağacın gölgesinde kurmamız gerekiyor.
Erkek kardeşim bir ağaçtan düştü ve kolunu kırdı.