Examples of using "Spóźni" in a sentence and their turkish translations:
Onun geç kalması olasıdır.
Muhtemelen geç kalacak.
- Tom biraz geç kalacak.
- Tom biraz gecikecek.
Büyük olasılıkla o geç kalacak.
Büyük olasılıkla geç kalacak.
O toplantıya geç kalacak.
Muhtemelen geç kalacak.
O, onun geç kalabileceğinden endişelidir.
O, büyük ihtimalle geç kalacak.
Geç kalacağını söylemek için telefon etti.
Tom'un geç kalacağını nasıl bildin?
Tom'un geç kalacağına eminim.
Trenin ne kadar geç kalacağını tahmin edebilir misiniz?
Tom'un geç kalacağını sana söyledim.
Tom'un geç kalma olasılığı var.
Tom Mary'nin geç geleceğini biliyordu.
Tom'un geç kalacağını düşünmeliydim.
Tom geç kalacağını söylemek için aradı.
Tom geç kalacağını söylemek için aradı.
Tom Mary'ye geç kalmayacağına dair söz verdi.
Tom neden bize geç kalacağını söylemedi?
Tom muhtemelen tekrar geç kalmayacak.
Tom muhtemelen bu sabah işe geç kalacak.
Tom bana geç kalmadığını fakat hâlâ gelmediğini söyledi.
Tekrar geç kalınca, onunla bir daha buluşmayacağımı söyledim.