Examples of using "Policja" in a sentence and their turkish translations:
Polisler benim peşimde.
Polis gelecek mi?
Polis kavgayı ayırdı.
Polis beni takip ediyor.
Polisler burada.
Polis Tom'u sorguya çekti.
Polis katili tutukladı.
Polis seni parmaklıkların arkasına koyacak
Polis onu hırsızlıkla suçladı.
Dün polisler şüpheliyi tutukladı.
Polis kayıp çocuğu aradı.
Polis kazanın sebebini araştırıyor.
Neden polis burada?
Polisler Tom'un bisikletini buldu.
Polis cinayet davasını incelemeye başladı.
Polis, kaçıranlardan birini gözaltında tutuyor.
Polisin Tom'u nereye götürdüğünü biliyor musun?
Polis bana senin resmini gösterdi.
Polis benimle konuşmak istiyor.
Polisler rüşvet almamalı.
Polis bizi asla bulamayacak.
Kazadan hemen sonra polis geldi.
- Polis seni içeriye atacak.
- Polis seni hapse koyacak.
- Polis seni hapishaneye koyacak.
- Polis seni hapse atacak.
O polis tarafından baş şüpheli olarak kabul edilir.
Polis silahını teslim etmesi için suçluyu ikna etti.
Tom polisin kendisinden şüphelendiğini biliyor.
Polisler onun inkarına inanmadı.
Polis seni yirmi yıl boyunca parmaklıkların arkasına koyacak.
Polis onu Paris'e kadar tüm yol boyunca izledi.
Polis sadece tek bir banka hesabına ulaştığında,
Polis okulda büyük miktarda uyuşturucu ele geçirdi.
Polis Tom'un Mary'yi zehirlemeye çalıştığından kuşkulanıyor.
Polis bu sabah nehirden bir ceset çıkardı.
Polis tarafından durduruldum.
Suç işlendiğinde polis nerede olduğunu belirledi.
Polisler park yakınında terk edilmiş bir arabada bir ceset buldu.
Trafik kurallarına uymayan sürücüyü polis cezalandırdı.
Sanırım polisin Tom'u bulması olası değil.
Sonunda polis onu yakaladığında Tom çalıntı bir arabadaydı.
Polis Tom'un parmak izlerinin cinayet silahı üzerinde bulunduğunu söyledi.
Polis odaya girdiğinde Tom elinde kanlı bir bıçak tutuyordu.
Polis Tom'u alınının ortasındaki bir kurşun deliğiyle yerde yatarken buldu.