Translation of "Oglądać" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Oglądać" in a sentence and their turkish translations:

Lubimy oglądać telewizję.

Biz TV izlemekten hoşlanırız.

Lubisz oglądać sport?

Spor izlemeyi sever misin?

Zamierzam oglądać futbol.

Futbol seyredeceğim.

Felicja lubi oglądać telewizję.

Felicja TV izlemeyi seviyor.

Dzieci lubią oglądać telewizję.

Çocuklar TV izlemeyi sever.

Lubię oglądać mecze piłkarskie.

Futbol oyunlarını izlemeyi severim.

On lubi oglądać telewizję.

TV izlemeyi seviyor.

On uwielbia oglądać telewizję.

O, TV izlemeyi sever.

Lubię oglądać mecze baseballa.

Beyzbol oyunları izlemeyi severim.

Lubię oglądać piłkę w telewizji.

- Ben televizyonda futbol izlemekten hoşlanırım.
- TV'de futbol maçı izlemeyi seviyorum.

Moja babcia uwielbia oglądać telewizję.

- Büyükannem televizyon izlemeyi seviyor.
- Anneannem televizyona bakmayı sever.
- Babaannem TV izlemeyi sever.

Tom lubi oglądać telewizję wieczorem.

Tom akşam TV izlemeyi sever.

Przestałem oglądać porno z dwóch powodów.

Porno izlemeyi, iki temel nedenden dolayı bıraktım.

Tylko dorośli mogą oglądać ten film.

Bu filmi sadece yetişkinler izleyebilir.

Czy mogę dziś wieczorem oglądać telewizję?

Bu akşam televizyon izleyebilir miyim?

Nie mam zamiaru cię nigdy oglądać.

Seni tekrar görmeyeceğim.

Wolisz czytać książkę czy oglądać film?

Roman okumayı mı yoksa film izlemeyi mi tercih edersin?

Ale nie może go oglądać od 13 lat

ancak 13 yıldır, görüş kaybından dolayı

Kiedy byłem młody, często chodziłem oglądać mecze baseballa.

- Gençken sık sık beyzbol maçlarını izlemeye giderdim.
- Ben gençken sık sık beyzbol maçlarını izlemeye giderdim.

Powinienem się uczyć angielskiego, ale wolę oglądać film.

İngilizce çalışıyor olmam gerek ama bir film izlemeyi tercih ederim.

Myślę, że Tom nie powinien oglądać tego filmu.

Tom'un bu filmden hoşlanmayacağını düşünüyorum.

Tom i Mary uwielbiają oglądać programy o gotowaniu.

Tom ve Mary yemek programlarını izlemeye bayılır.

Czy chcesz grać w karty i oglądać mecz jutro?

Yarın iskambil oynamak ya da oyun izlemek ister misin?

Jaki rodzaj filmów lubisz oglądać ze swoimi dziećmi najbardziej?

Çocuklarınızla izlemek için en sevdiğiniz film türü nedir?

Nie pozwalam moim dzieciom oglądać telewizji w dni szkolne wieczorami.

Bir sonraki gün okul olduğu gecelerde, çocuklarımın televizyon seyretmelerine izin vermem.

Tom i Mary skończyli posiłek i poszli do pokoju dziennego oglądać telewizję.

Tom ve Mary yemeklerini bitirdiler ve sonra TV izlemek için oturma odasına gittiler.

Inne leśne zwierzęta przyszły oglądać weselne tańce, a wkrótce i one ruszyły w tan w księżycową noc.

Ormanın diğer hayvanları düğün dansını izlemeye geldi ve onlar da bütün gece ay ışığı altında dans ettiler.