Examples of using "Jedzą" in a sentence and their turkish translations:
Onlar elmalar yiyorlar.
Onlar çikolata yerler.
Kurtlar salata yemez.
İnekler ot yiyorlar.
Erkekler öğle yemeği yiyor.
- Atlar ot yer.
- Atlar çimenleri yer.
Köpek balıkları balık yer.
Onlar bir sandviç yiyorlar.
Termitler tahta yer.
Kurbağalar böcek yerler.
Atlar ne yer?
Mahkumlar ne yerler?
Koyunlar ot yer.
Ejderhalar ne yerler?
Kediler muz yemez.
Sincaplar fındık yer.
Kızlar sandviçlerini yiyor.
Onlar şimdi kahvaltı yapıyorlar.
- Bazı insanlar elleriyle suşi yer.
- Bazı insanlar suşiyi elleriyle yerler.
Çinliler kahvaltıda ne yer?
Onlar, bir bıçak ve çatalla yemek yerler.
Gün ortası. İnsanlar öğle yemeği yiyorlar.
Sabah. Çocuklar kahvaltı yapıyorlar.
Yunanlar da sık sık balık yerler.
Bazı insanlar et yemezler.
Tom ve Mary öğle yemeği yiyorlar.
İnekler çayırda ot yiyorlar.
Çocuklarınızın ne yediğini biliyor musunuz?
Onlar orada dayanıp patates cipsi yiyorlar.
Çocuklarınızın ne yediğini biliyor musunuz?
Tom ve Mary sık sık birlikte akşam yemeği yer.
Herkes yemek yiyor.
Tom ve Mary artık et yemiyor.
Ben et yemeyen epeyce insan tanıyorum.
Tom herkesin yemek yemesini izleyerek sadece orada durdu.
Tom ve Mary haftada iki veya üç kez biftek yiyorlar.
Benim dünyamdaki herkes birer midilli, onlar gökkuşağı yiyorlar kakaları da kelebek.
Her gün sebze ve meyve yiyen insanların kalp krizi geçirme olasılıklarının daha düşük olduğunu duydum.
Olgun insanlar fikirler hakkında konuşur, aydınlar gerçekler hakkında, ve sıradan insanlar da ne yedikleri hakkında konuşurlar.