Examples of using "주의를" in a sentence and their turkish translations:
telefonlarınızı bırakın ve dikkatinizi bana verin.
ve dikkat bile etmiyordum bu konuya.
Ağaçların gizli gizli kıpırdanmasının kuvvetle farkındaydım
Orman jaguarlarının dikkatini dağıtmanın en iyi yolu sizce nedir?