Examples of using "자유의" in a sentence and their turkish translations:
Bu sebeple, bilişsel özgürlüğe dair haklara ihtiyacımız var.
Hepimiz için bilişsel özgürlük hakkında yenilik talep etme zamanı geldi.
Tabi ki de, kuzeydeki komşularıyla kıyaslandığında, Güney Kore serbestiyet cenneti.