Examples of using "온기를" in a sentence and their turkish translations:
Çözünmekte olan sonbahar yaprakları gündüzleri biraz nem ve sıcak sağlıyor.
Ayılar üç ay sonra ilk defa güneşin sıcaklığını hisseder.
Anne puma ile dört küçük yavrusu gece gelmeden sıcağın tadını çıkarıyor.