Examples of using "느끼는" in a sentence and their turkish translations:
ve daha az ateş basması yaşıyorlar.
Matematikle boğuşan bir öğrenciye uzak bir gelecekte
Hissetme biçimimizi değiştirmeliyiz.
Böylece güvensizlikler gelir, utanç gelir.
ne paylaştığımızı, neye inandığımızı ve ne hissettiğimizi anlamasını sağlarsak
Peki bu adil yargılanma algısı ne ile başlar ?
Hissettiğim bir şey yapmak için daha güçlü
Bunu işte her gün görüyorum.
korku, suç ve stres seviyeleri düşmeye başladı.
Senin bedenin gibi hissetmeye başladığın zaman,
bir problemi çözmek ve değişim yaratmak için motive oluyoruz.
insanları parçası olmaktan gururlandırmada çok önemlidir.
Hadi en baştan başlayalım, para ve servetle ilgili hisleriniz.
ve hepinizin yine gülümsediği gerçeğindeki mutluluğu bulabilen bir adam.
Ayılar üç ay sonra ilk defa güneşin sıcaklığını hisseder.
gerçekten önemsedikleri birine hislerini söylemelerini isteyebilirim.
hissettiğim ile kendim için para istemekle hissettiğim aynı değil.