Translation of "여기" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "여기" in a sentence and their turkish translations:

여기 보세요

Şuna baksanıza.

여기 들어갑니다

Buraya sığışalım.

바로 여기 있습니다.

İşte burada.

여기 반전이 있습니다.

İşte, bir sürpriz:

여기 좀 보세요

Şu bölgeye baksanıza.

여기 파리 보이세요?

Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?

여기 애벌레 보이세요?

Larvaları gördünüz mü?

여기 하나 있네요

Bakın, bir tane var.

여기 가장자리를 물렸어요

Elimin tam kenarından ısırdı.

여기 손전등 물고기처럼요.

tıpkı bu fener balığı gibi.

보세요, 여기 있어요

Evet, bakın. Burada.

여기 정말 좁아지네요

Kanyon yarığı burada gerçekten daralıyor.

여기 보여 드리겠습니다.

ve şöyle görünüyor.

여기 사람들은 막대기나

ve fırça yerine çubuk kullanan insanlar görüyoruz,

여기 나가는 길이 있네요

Tamam, yarıktan çıkmak için buradan gideceğiz.

여기 오네요 어서 와라

İşte geliyor. Hadi. Hadi.

여기 견과류 조각 보이세요?

Küçük fıstık parçalarını görüyor musunuz?

여기 불을 피워도 되겠어요

Belki bir ateş yakabiliriz

여기 위쪽을 단단히 고정했고요

Yukarıya sıkıca tutturdum.

여기 위쪽을 단단히... 고정했고요

Yukarıya sıkıca tutturdum.

여기 벼랑 끝 조심하세요

Köşelere dikkat etmeliyiz.

여기 까마득한 절벽이 있네요

Vay canına, devasa bir uçurum.

와, 여기 좀 보세요

Vay canına, şuraya bakın.

보세요, 여기 하나 있어요

Bakın, burada bir tane var.

여기 마그리트의 그림을 보면서

Magritte'nin bu eserinde,

진짜 레이저예요. 여기 보이죠?

Gerçekten lazer, işte şimdi görebilirsiniz.

제가 여기 있는 이유이죠.

Bu yüzden buradayım.

여기 안이 훨씬 서늘해요

Burası çok daha serin.

여기 밑에 뭔가 있어요

Bakın, bunun altında bir şey var.

여기 어딘가 있을 텐데

Buralarda bir yerde olmalı.

여기 집 사진이 보이죠.

Evlerini burada görebiliriz.

여기 이 유혹이 있습니다.

Cezbedicilik var burada.

여기 Virustotal의 올해 초 자료들입니다.

Bunlar, VirusTotal'daki bu yıl başındaki bazı sonuçlar.

잠깐만요, 보세요 여기 파리 보이세요?

Durun. Baksanıza. Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?

여기 SOS가 있었어요 바로 여기요!

SOS işareti tam olarak buradaydı!

자, 보세요! 여기 애벌레 보이세요?

Evet, baksanıza! Larvaları gördünüz mü?

그 젊은이는 바로 여기 있습니다.

O genç adam şu an burada.

여기 사장은 아주 먼 곳에

CEO orada bile değildi,

여기 홀로그램이 있고, 녹색광을 쪼여줍니다.

Hologram burada, yeşil ışık geçiyor,

그리고 여기 레이저를 통과시켜 보겠습니다.

Lazerimiz doğrudan içinden geçiyor.

건축이 어려운 이유가 여기 있죠.

Bu kadar zor olmasının sebebi de budur.

여기 TED Global 2017이 보여주었듯이요.

düşüncelerimize ve hayallerimize özgürlük tanıyalım.

여기 제 친구 임마누엘이 있습니다.

Şimdi burada arkadaşıma Imanuel'i uygulayalım.

"여기 왼쪽에 불이 번지기 시작하네요."

"Biraz ateşimiz var Burada solda patlak verdi. "

여기 카메라 시스템에 그 비밀이 있습니다.

Sihir burada, bu kamera sisteminde oluyor.

네, 여기 있는 진흙이 아주 서늘하네요

Evet, bu çamur çok güzel ve serin.

여기 있기 싫네요 빨리 내려가고 싶어요

Burada oyalanmak istemiyorum. Aşağı inmek istiyorum.

여기 발이 묶인다면 정말 위험한 상황입니다

burada mahsur kalırsanız, başınız büyük belada demektir.

여기 이끼가 있으니 아마 저쪽이 북쪽이겠죠

Yosun burada, yani kuzey muhtemelen şurası.

여기 해안선을 따라 삿갓조개가 많이 있어요

Buradaki kıyıda bunlardan bir sürü var.

조심해야 합니다 여기 뭐가 있을지도... 모르니까요

Burada bir şey olması ihtimaline karşın dikkatli olmalıyız.

"나 여기 있어, 마크" 라고 말했죠.

"Buradayım, Mark" dedim.

저는 단순한 것을 이야기하러 여기 왔습니다.

Basit bir şey söylemek için buradayım --

‎숲쥐에게 필요한 게 ‎여기 다 있었네요

İhtiyacı olan her şey var burada.

‎여기 사는 생물은 ‎대부분 작고 재빠르죠

Buradaki çoğu yaratık ufak ve çeviktir.

보세요, 여기 온통 동물의 흔적이 있네요

Bakın, oradaki hayvan izlerini görebilirsiniz.

여기 전 세계 인구 70억이 있습니다.

Bu tablo dünyada yaşayan 7 milyar insanı temsil etsin.

여기 보시는 것이 우리 인간의 표피입니다

Burada cildin yüzeyini görüyorsunuz.

여기 두 개는 아까와 같이 왔다갔다 합니다.

Bu ikisi az önceki gibi ileri ve geri gidiyor,

여기 제 기준에서 가장 최고였던 곳이 있습니다.

İşte benim listemin başında olan bir yer.

그게 없었다면 우린 지금 여기 없을지도 모릅니다.

o olmasaydı şu an burada olmayabilirdik.

여기 있던 녀석은 더는 안 올 겁니다

Burada yaşayan şey artık burada kalmayacaktır.

자, 여기 있는 나무 중 하나에 올라보죠

Tamam, şimdi bu ağaçlardan biriyle şansımızı deneyelim.

좋습니다, 여기 멈춰서 불을 피워야 한다고 생각하시는군요?

Pekâlâ, durup ateş yakmayı denememizi istediniz demek?

여기 매달려 있자니 점점 힘이 빠지네요 이런!

Burada tutunarak güç kaybediyorum.

바위도 엄청나게 미끄럽습니다 여기 빠지면 안 되겠어요

Kayalar da aşırı kaygan. Buraya düşmek istemem.

자, 여기 보이시죠 제가 표시를 남겨둔 곳입니다

Bakın, görebilirsiniz. Burası daha önce işaretlediğim yol.

우리가 지금 여기 존재할 수 있는 것은

Burada olma yetisine sahibiz

여기 보시면 세 종류의 탐사 로봇이 있습니다.

Üç farklı gezginimizi görüyorsunuz burada.

여기 계신 모든 분들이 누군가의 친구거나 가족이죠.

Burada hepiniz, ya bir arkadaşsınız ya da bir aile mensubu.

따라서, 여기 두개의 극명히 다른 관점이 존재합니다.

İşte burada çok çok farklı iki görüş var.

여기 두 개의 다른 종류의 암흑물질로 이루어진

İşte iki farklı karanlık madde türü içeren

그래서 여기 우리가 생각해 봐야 할 것들이 있습니다.

Göz önünde bulundurulması gereken başka bir şey daha var.

그저 제 영상을 보여주려고 여기 나온 게 아닙니다.

Size sadece video kaydımı göstermeye gelmedim.

자, 여기 이런 틈에서는 전갈이 나올 수 있어요

Bakın, böyle girintili çıkıntılı yerlerde akrep bulabilirsiniz.

여기 여러분들이 할 수 있는 간단한 것들이 있습니다.

Yapabileceğiniz birkaç basit şey var.

여기 PET 촬영사진을 보시면 20개가 넘는 악성종양이 있습니다.

Tomografi sonucuma göre 20'nin üzerinde kötü huylu tümör,

‎하지만 여기 올라오면 ‎새끼를 지켜줄 성체가 거의 없죠

Ama bu tepede onu koruyacak pek yetişkin yok.

와, 비행기가 추락할 때 여기 있었으면 큰일 났겠어요

Vay canına, düştüğü sırada bu uçakta olmak istemezdiniz.

여기 두 개의 우주들을 나란히 놓고 보고 계신데요.

Burada, yan yana duran iki evrene bakıyoruz.

그리고 여기 보이는 것이 바로 하나의 가능한 배열입니다.

Gösterilen de muhtemel düzenlerden biri.

"지금 당장 여기 오세요. 이 여자가 테이저건에 맞았어요."

"Şimdi bana gel. Bu kadın az önce elektrik şoku verildi."

여기 계신 분들 중 몇 분은 이렇게 생각하실지 모릅니다.

Buradaki bazı insanların düşüncelerini tahmin edebiliyorum

그게 바로 말 그대로 우리가 오늘 여기 있는 이유라고요.

Tam olarak niçin bugün burada olmamızın sebebi bu.

데이나 목에서 떨어진 모양입니다 그럼 분명 여기 왔다는 뜻인데

Bir şekilde bunu düşürmüş. Yani buraya kesinlikle girmiş.