Examples of using "심지어" in a sentence and their turkish translations:
hatta İsrailli askerler
Restorana gitmek veya günlük alışveriş yapmak gibi
belki de işimizi kaybetmemek için.
hatta en zorlu rakiplerimle bile.
Güneş ışığını doğrudan iletebilmek için
Bir savaş muhabiri olma hayalimi bile gerçekleştirdim,
Uyuyorlar, besleniyorlar hatta doğum yapıyorlar.
Başkan Bush, Obama, hatta Trump bile eğitimi
Bu ilişkilendirilmeler hayvanlar için bile geçerli.
hayvanat bahçesindeki hayvanları bile sattılar.
şu an hâlâ çoğu hayal gibi.
hatta daha sonra eşcinsel olduğunu anlayan çocuklar tarafından bile.
Hatta üç hafta erken doğdum
Hatta aileler de resimlerdeki renk eksikliklerine bakarak
Bassam, kızını öldüren askeri bile affetti.
kendilerine onur ve saygıyla
İnsanlarsa ilaçları karşılayamadıklarından
Bu soru işe yaramadığında bile işe yarıyor.
Hatta iklim biliminin kendisinden şüphe etmek bile isteyebilirim.
Hayallerimiz yeni ürünlerin, yeni hizmetlerin
ya da Tv ekranınızın ya da arabanızın bile ihtimalle üretildiği yer. Ya da belkide
Akkarınca ayaklarının tıkırtılarını bile. Bu gizli hayat tarzı başka yırtıcılardan saklanmasını da sağlar.
zararlı böceklerle ve hatta zehirli akreplerle besleniyor. Ama özrü kabahatinden büyük mü?