Examples of using "시민들은" in a sentence and their turkish translations:
Milyonlarca vatandaş ya yerinden edilmişti
halkın yasal bir duruş sergileme hakkı yok.
Peki biz vatandaş olarak ne yapalım?
Vatandaşlar sözümüze olan inançlarını yitirmeye başlıyorlardı.