Examples of using "목표를" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi bunu başardığımda da
Asıl amaç hedeflerinizle davranışlarınızın uyuşmasıdır
Benim bu gereksinime olan yolculuğum
Fakat doğru hedefi seçmek tecrübe gerektirir.
özgün, tartışmaya yer açan bir amaç benimsemekten geçiyor.
Yarasalar, burunlarının etrafındaki ısı algılayıcılarla hedef belirler.
Bu hedeflerin peşinden global bir topluluk olarak gitmeliyiz.
ne kadar cesur ve umut doluydum
Antlaşmanın gizli makaleleri ortak olarak belirtildi savaş hedefleri,
bir kadın olarak daha büyük bir amacım vardı.
Bizi 2 derece sınırında tutacak iddialı hedefleri belirlemekte