Translation of "고통을" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "고통을" in a sentence and their turkish translations:

어른의 고통을 치유해주었어요.

yetişkin bir adamın yarasını iyileştirdi.

굶주림같은 고통을 피하려고 먹죠.

veya aç olmanın acısından kaçınmak.

우리의 능력으로 고통을 경감시키고

Bizim acıları dindirme, hayatı genişletme

여러분도 그 고통을 알겁니다.

Biliyorsun, acıyı sen de gördün.

고통을 느껴 외면하고 떠나 버립니다.

Acı hissediyoruz ve çekip gidiyoruz.

반대로 불공정함을 인지하면 고통을 느끼는데

Adaletsizliği algıladığımızdaysa acı hissediyoruz,

치유는 고통을 없애는 것이 아닙니다.

iyileşmek, acıların silinmesi demek değil.

서로의 고통을 돌아볼 수 있고,

Başkalarının acılarını görüp

고통을 잊기 위해서 먹는데 집착하게 됐죠.

Acımı baskılaması için yiyeceklere başvurdum.

독의 일부는 피하에 남아 계속해서 고통을 주었습니다

ama zehrin birazı derisinin altında kaldı, aynı acıyı defalarca yaşadı.

그들의 고통을 덜어줄 수 있다고 생각하면서 말이죠.

bu yerlerin yeniden yapılandırılmasında acele ediyoruz.

제 모든 진실과 고통을 담은 이야기를 말함으로써 말이죠.

gerçek ve acı dolu hikayemi anlatmanın

여기서 나폴레옹은 어쨌든 폴로츠크에서 후퇴하는, 본대만큼은 고통을 받진 않은

Napolyon sonunda ordunun geri kalanı kadar kötü durumda olmayan

모르핀 주사로 고통을 견디며 도대체 무슨 일이 있었던건지 알아내려 애썼죠.

yüksek morfinden kafam iyi halde daha sonra ne olacağını düşünüyordum.

우리는 종종 우리의 고통을 백지로 덮고 싶어 하는 경향이 있습니다.

Genellikle, acılarımızın üzerine temiz bir sayfa çekme arzusu duyarız,

당신의 추억을 담고 있는 곳을 잃는 고통을 알 수 있을 겁니다.

hikâyenizi taşıyan yeri kaybetmenin verdiği ızdırabı bilirsiniz.

강력한 하관을 지녔으며 물면 뱀보다 더 큰 고통을 주므로 녀석은 두려운 존재입니다

Çenesi çok güçlüdür ve ısırığı yılandan çok acı verir, korkulacak bir avcıdır.

그러나 저는 고통을 위한 장소가 있을 때 어떠한 일이 일어나는지 알고 있습니다.

Acıya yer ayrıldığında neler olabileceğini gördüm.