Examples of using "고통을" in a sentence and their turkish translations:
yetişkin bir adamın yarasını iyileştirdi.
veya aç olmanın acısından kaçınmak.
Bizim acıları dindirme, hayatı genişletme
Biliyorsun, acıyı sen de gördün.
Acı hissediyoruz ve çekip gidiyoruz.
Adaletsizliği algıladığımızdaysa acı hissediyoruz,
iyileşmek, acıların silinmesi demek değil.
Başkalarının acılarını görüp
Acımı baskılaması için yiyeceklere başvurdum.
ama zehrin birazı derisinin altında kaldı, aynı acıyı defalarca yaşadı.
bu yerlerin yeniden yapılandırılmasında acele ediyoruz.
gerçek ve acı dolu hikayemi anlatmanın
Napolyon sonunda ordunun geri kalanı kadar kötü durumda olmayan
yüksek morfinden kafam iyi halde daha sonra ne olacağını düşünüyordum.
Genellikle, acılarımızın üzerine temiz bir sayfa çekme arzusu duyarız,
hikâyenizi taşıyan yeri kaybetmenin verdiği ızdırabı bilirsiniz.
Çenesi çok güçlüdür ve ısırığı yılandan çok acı verir, korkulacak bir avcıdır.
Acıya yer ayrıldığında neler olabileceğini gördüm.