Examples of using "개인적인" in a sentence and their turkish translations:
Bu kişisel bir iyilik değil, değil mi?
Biliyorsunuz bu kişisel.
ve bazıları da bir hayli özeldi.
Öyle ki bu adeta kişisel ve profesyonel kimliğim hâline geldi,
dirençli bakterilere kendi savaşımı açtım.
bir fikir kökleşmeye başladı.
Burada da kişisel deneyimlerime dayanarak konuşabilirim.
gerçeği tartışmak kişisel bir saldırıdır.
Yalnız %40 kişi ise, sadece kişisel olarak bizleri etkileyeceğini düşünüyor.