Examples of using "감정을" in a sentence and their turkish translations:
Kalp, hislerimizi yaratmıyor olabilir
Birçok sanatçı duygularını sanatına koyar.
Erkek arkadaşı da duygularını kamufle etme eğiliminde olup
Duygularımı artık kontrol edemiyordum.
Özellikle de beynimizin duyguları nasıl oluşturduğunu anlamaya.
Sanırım çoğunuz benim gibi hissediyor, değil mi?
Bu bana aynısını diğerlerine yapmak üzere
ve renkle boyadığında aslında duygularla resmediyorsun.
Şuan hissettiğiniz şey,
O uçaktan atlıyormuşum gibi hissediyorum.
Kimsenin yeniden böyle hissetmesini istemedim.
Girdiğim her uyuşmazlık ortamında oradaki elektriğin olağanüstü güzelliğini yaşarken
Sınırlarını öğrenin, kalbinizin güncesine bir göz atın.
Şu an dışarıda bir yerlerde böyle hisseden milyonlarca insan var.
O duyguyu düşün, zihninde sıraya soktuğum o duygu.
Duyguları alıp cinsiyet yerine yetenek yönüyle düşünebiliriz.