Translation of "가로질러" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "가로질러" in a sentence and their turkish translations:

산소는 얇은 막을 가로질러 쉽게 분산됩니다.

Oksijenin difüzyonu ince zarlarda daha kolay gerçekleşir

몇 년 전, 저는 태평양을 가로질러

Birkaç yıl önce, Pasifik'te San Francisco'dan Hawaii'ye

이 이야기 또한 정치적 스펙트럼을 가로질러 조화를 이룹니다.

Bu hikâye de politik spektrumu yansıttı.

정치적 스펙트럼을 가로질러 사람들의 사고방식에 영향을 줄 것입니다.

politik spektrum boyunca insanların aklına yer edecek.

돌진하는 코뿔소가 마을 주민을 향해 논을 가로질러 달립니다

Bu karşılaşmada, saldıran gergedan pirinç tarlasından geçen Hintli bir köylüyü hedef alıyor.