Translation of "‎알게" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "‎알게" in a sentence and their turkish translations:

여러분은 알게 모르게

ve cevabı bilsen de bilmesen de

곧 알게 되겠죠

Yakında göreceğiz.

자연스레 알게 될 것입니다.

mantıken,

이런 것을 알게 됐습니다.

Bu ise oradan öğrendiğim şey:

제가 지금 알게 된 것은

Şu an anladığım

그때 '사마리아 사람들'을 알게 됐죠.

Ve o anda İyiliksevenler devreye girdi.

낭비도 적다는 걸 알게 되었습니다.

olduğunda karar kıldılar

로프에 체중을 실으면 알게 되죠

Ağırlığınızı ona bıraktığınız an.

이기적인 거인의 새로운 점도 알게 됐죠.

ve hatta devin kendisi hakkında bile.

타고난 살인자는 아니란 걸 알게 됐죠

ve katil doğmadıklarını biliyor.

트위치에서 너희 커뮤니티가 뭘 알게 됐는지.

Twitch'deki topluluğun hakkında öğrendiklerini paylaşabilir misin?

제가 그동안 얼마나 어리석었는지 알게 해주었습니다.

tüm kişisel değerlerimi

온갖 생명체들이 살아숨쉬는 곳임을 알게 됩니다.

Mikroplar, planktonlar ve balıklar.

그리고 알게 된 사실은 정말 놀라웠습니다.

Ve bulduğumuz şey gerçekten şaşırtıcıydı,

당신은 스스로가 왜 존재하는지 알게 될 것이고

Var oluşunuzun nedenini bileceksiniz

거기서 정의가 실현된다고 알게 되는 그런 곳이죠.

ve adaletin burada sağlanacağını bildiği yer.

이런 현실을 알게 되면서 너무나 가슴이 아팠습니다.

Kamboçya'da, hali hazırda bir yetimhane kurduktan sonra.

그들이 제가 무엇을 할 수 있는지 알게 되면,

Bana baktıklarında neler yapabileceğimi göreceklerdi.

제가 그 이유를 알게 된지 얼마 되지 않아

Bunun nedenini anladıktan kısa süre sonra

어떤 종류의 감촉은 싫은지 더 잘 알게 되고

ne tür bir dokunuşun kötü hissettirdiğini daha iyi bilebilirsiniz

끊어지지 않은 재봉실 한 가닥이란 걸 알게 됩니다.

dikiş ipliği ile oluşturulduğunu görecek.

안까지 속들이 썩어 있다는 것을 알게 된다는 것입니다.

köküne kadar çürümüşlükle karşılaşırsınız,

여러분이 다른 사람을 존중한다는 걸 사람들이 알게 되면

İnsanlar diğerlerine saygılı olduğunu gördüğünde,

티핑 포인트는 10년 후에 발생한다는 걸 알게 되었습니다.

Bulduğumuz şey, taşma noktasına önümüzdeki on yıl içinde ulaşacağımız.

하지만 왜 좌절하고 화가 나는지 이젠 알게 됐어요.

Neyse ki şimdi, neden hayal kırıklığına uğradığımı ve üzüldüğümü biliyorum.

만약 미리 병원비의 어떤 항목이 얼마일지 알게 되면 어떨까요?

Sağlık harcamalarında neyin ne kadar olduğunu baştan bilsek ne olurdu?

제가 거기 있었을 때, 오나가와 핵발전소에 대해 알게 됐죠.

Oradayken, Onagawa nükleer santralinden de haberim oldu.

‎어두워지고 나면 ‎얼마나 많은 도시가 지구를 ‎장악했는지 알게 됩니다

Hava kararınca şehirlerin nasıl baskın çıktığı açıkça görülebiliyor.

존중은 읽고 쓰는 게 곤란한 걸 알게 된 피고에게

Saygı şu cümleler arasındaki farktır:

‎이제 계란고둥과 성게의 관계를 ‎알게 됐어요 ‎문어와 계란고둥의 관계도요

Artık miğfer salyangozlarının deniz kestanesine, ahtapotun da salyangozlara olan bağlantısını biliyorum.

여러분이 이미 이 이미지를 갖고 있다는 사실을 알게 해 주고 싶은 거죠.

bu görsele sizin de aşina olduğunuzun farkına varmanızı sağlayacak

하지만 그 대신, 그는 모스크바의 주민들의 90%가 도망쳤다는 사실을 알게 되었다.

Ama onun yerine şehir sakinlerinin %90'ın kaçtığını öğrendi

‎하지만 희한하게도 ‎문어를 자세히 들여다볼수록 ‎인간과 닮은 점이 ‎아주 많다는 것을 알게 되죠

Ama gariptir ki onlara yaklaştıkça birçok açıdan çok benzediğimizi fark ediyorsun.

‎태어난 지 몇 주 안 된 새끼는 ‎마침내 나무 사이로 들리던 소리가 ‎무엇인지 알게 됩니다

Sadece birkaç haftalık bir bebek bu. Ağaçların arasından duyduğu sesler sonunda gözünde somutlaşıyor.