Examples of using "마지막" in a sentence and their turkish translations:
Son sorusu ise
Son ilke ise saygıdır,
Sorduğum son soru
Son durağım da Florida'ydı,
Bu... ...son eylemi olacak.
Kısa ömürlerinin son eylemi bu.
Gecenin son gösterisi... ...başlamak üzere.
Sonuncusu, kimlik.
son maçıma çıktım
Son soruya gelelim.
Nihayet, güneş ufukta kayboluyor.
Ama bu dişinin son bir numarası daha var.
İlham verici ufak bir bitiş mesajım var.
Şimdi, büyük finalden önce son bir marifet daha,
Tasarlamadığım ama şahit olduğum son gösterisinde
Son neden ise, insanların zamanlarının olmadığını söylemeleri.
Fakat tungaralar sadece bir yıl yaşar. Bu, üremek için son şansı olabilir.
Pek çok hayvan meyve bulmak için renkli görüşten faydalanır. Görmek iyice zorlaşmadan önce son kez yemek gerek.
Binlerce ufak lensten oluşan gözleri ortamda bulunan en ufak ışığı bile süzer.