Examples of using "드문" in a sentence and their turkish translations:
Ender görülen büyüleyici bir an bu.
Ya hiç görülmemiş ya da nadiren şahit olunan bir şey.
şu anda oldukça nadir bir şeye bakıyorsunuz.
ama böyle şeyler buralarda nadir görülmez.
Bu kadar küçük puma yavruları nadiren görülür.
Gecenin köründe beslenmesi hiç alışıldık bir durum değildir.
Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.