Translation of "「ええ" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "「ええ" in a sentence and their turkish translations:

(ヴィクター) ええ

VV: Doğru.

(リーランド) ええ

LM: Evet.

- はい。
- ええ。

Evet.

ええ 親です

Ah, ebeveynler.

ええ、アンソニーです。

Evet, o Anthony'dir.

- ええと。。。
- あの。。。

- Im...
- Şey...

(コリアー)ええ ビジュアルは全て

JC: Evet, yani her görsel

ええと、2泊です。

Oh, iki gece, lütfen.

ええと そうですよね

Bir bakalım. Evet, doğru.

- はい。
- うん。
- ええ。
- そう。
- イエス。

Evet.

ええっと、15人でした。

Bir düşüneyim. On beş kişi vardı.

「ええ わかってますよ」と

aklınızdan, ''Ya ya tabii,bunu önceden de biliyordum''

「テニスをしましょうか」「ええ」

"Tenis oynayalım." "Evet oynayalım."

ええ、オレンジジュースをお願いします。

Evet, portakal suyu lütfen.

- はい。
- うん。
- ええ。
- そうです。

Evet.

君、ええ仕事をしてるな。

Orada iyi iş çıkarıyorsun.

ええ、大丈夫だと思います。

Evet, bence iyi.

- はい。
- うん。
- ええ。
- そうです。
- そう。

Evet.

ええっと、そうだと思います。

Ah ..... evet, ben öyle düşünüyorum.

ええ、わたしもそう思います。

Evet. Ben de öyle düşünüyorum.

ええ 私には名字が必要でした

Bir soyada ihtiyacım vardı.

「ええ、わかったわ」とリー夫人が言う。

"Evet. Anlıyorum," diyor Bayan Lee.

- 喜んでご一緒します。
- ええ、喜んで。

Memnun olurum.

(リード)ええ 2007年頃 当時は凄くエキサイティングでした

RH: Evet o zaman oldukça heyecan vericiydi 2007 falandı.

「ええ、オレンジジュースをお願いします」マイクは言った。

Mike "Evet, portakal suyu lütfen" dedi.

ええ、先方から一応返事はありました。

Evet, onlardan bir tür yanıt vardı.

「煙草を吸ってもいいですか」「ええ、どうぞ」

" Sakıncası yoksa sigara içebilir miyim?" "Kesinlikle olmaz."

「いつそれを買ったの」「ええと、先週でした」

"Onu ne zaman satın aldın?" "Bakalım. Geçen hafta satın aldım."

ええ、そう。でも、誰にも知られたくないわ。

Pekala, evet, fakat herhangi bir kişinin haberdar olmasını istemiyorum.

「窓を開けていただけませんか」「ええ、どうぞ」

" Pencereyi açmanızın bir sakıncası var mı?" "Tabii ki yok."

「このペンを借りてもいいですか」「ええ、どうぞ」

"Bu kalemi ödünç alabilir miyim?" "Tabii, alın."

ええ 私達はそのきっかけを 作ってきました

Evet, finansal bir ödülle

「彼女は時計を買いましたか」「ええ、買いました」

"O bir saat aldı mı?" "Evet, o bir tane aldı."

「窓を開けてくれませんか」「ええ、いいですとも」

"Pencereyi açmamın bir sakıncası var mı?" "Asla."

「窓を開けてくださいますか」「ええ、いいですよ」

" Pencereyi açmanızın bir sakıncası var mı?" "Kesinlikle yok."

「君の鉛筆を使ってもよいですか」「ええ、どうぞ」

"Sizin kaleminizi kullanabilir miyim?" "Tabii, buyurun."

「ドアを閉めて下さいませんか」「ええ、いいですよ」

"Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı?" "Hayır hiç sakıncası ok."

ええ 10%の顧客を 得るところまでは行けます

Tabi ki yüzde 10 yapabilirsiniz.

「パイをもう1ついかがですか?」「ええ、いただきます」

"Bir dilim daha pasta alır mısın?" "Evet, lütfen."

「この電話をお借りしてもいいですか」「ええ、どうぞ」

"Bu telefonu kullanabilir miyim?" "Buyurun."

「電話を使わせてもらってもいいですか」「ええ、どうぞ」

"Telefonunuzu kullanmamın bir sakıncası var mı?" "Hayır, lütfen devam edin."

「ええ 救えます ただし 私たちがまず学校を救うならば」

ve cevabımız "Evet, kurtarabilirler, eğer önce biz okullarımızı kurtarırsak."

「たばこを吸ってもかまいませんか」「ええ、かまいません」

"Sigara içmemin sizce bir sakıncası var mı?" "Hiç de değil."

- ええ、ほんとに素敵な夜ですわ。
- うん、本当に素敵な夜だね。

Evet, çok hoş bir akşam.

また集まれたらいいですね。ええ、私も楽しみにしています。

Umarım tekrar birlikte olabiliriz. Evet, bunu dört gözle bekleyeceğim.

(リード)ええ 繰り返しますが 私たちはそれを依存といった意味では

RH: Evet, tekrar diyorum biz bunu bağımlılık

「ニューヨークへ行ったことがありますか」「ええ2、3度行ったことがあります」

"Sen hiç New York'a gittin mi?" "Evet birkaç kez orada bulundum."

- 「この鉛筆を使ってもいいですか」「はい、いいです」
- 「この鉛筆お借りしていいですか?」「ええ、どうぞ」

"Ben bu kalemi kullanabilir miyim?" "Evet, kullanabilirsin."

- 私たちは素晴らしい時を過ごした。
- ええ本当に。素晴らしい時間を過ごすことができました。

Biz gerçekten çok iyi vakit geçirdik.

- 「ここでたばこを吸ってもいいですか」「はい、いいですよ。」
- 「ここでタバコ吸ってかまいませんか?」「ええ、いいですよ」

"Sizce burada sigara içmemin sakıncası var mı?" "Hayır, hiç değil."

- 僕は君くらい利口だといいのだが。
- 自分が君と同じくらい賢いといいのに。
- わたしがあなたと同じくらい頭が切れるといいんだけどなあ。
- 俺が自分と同じぐらい頭良かったらええねんけどな。

Keşke ben sizin kadar akıllı olsam.