Examples of using "ここは" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir hastanedir.
Burası karanlık.
Bu bölge, Ejderhalar Diyarı olarak bilinir
Burası Londra.
Burası Berlin.
Eski ve yaşlı orman.
Bu, kutsal topraktır.
Bu yasak bir alandır.
Trafik burada çok yoğundur.
Burada hava soğumaya başlıyor.
İşte Japonya.
Burası güvenli mi?
Sigara içmek yasak.
Burası güzel ve serin.
bilinmeyen bir bölgeye götürdü.
Burası çok soğuk.
- Burada güvenli hissediyorum.
- Burada güvende hissediyorum.
Hava burada çok sıcak.
Bu bir kale kentidir.
Burada hava kurak mevsim.
O nerede?
Dünyanın neresindeydim?
Bu bölge ağzına kadar dolu!
Burası çok daha serin.
Aşırı sığ bir suda.
Burada kendimi rahat hissetmiyorum.
Bu bir gümrüksüz-mallar mağazası mı?
Buraya ilk defa mı geliyorsunuz?
Geceleri burası sessizdir.
Bu, Tokyo'nun bir iş bölgesidir.
Burada parketme yasaktır.
Bu benim doğduğum köydür.
Trafik burada yoğun.
Bu oda rahat.
Burada bütün yıl boyunca hava sıcak.
Bu oda Tom'un mu?
Bu yer, toplu taşıma araçları için uygun değildir.
Hesabı ben ödeyeceğim.
Bu kısım yenilebilir.
Görünüşe göre aşağıya doğru gidiyor.
Kavurucu Meksika çölleri o kadar ısınır ki...
Burada küçük bir dikey bölüm var.
Burada sık sık kar yağar.
Bu sakin bir sokak.
Burası çok tozlu.
Bu bir şirket kentidir.
Burada parketmeye izin veriyorlar.
Meksika'nın Yucatan Yarımadası'nda gece yarısı.
Buradaki toprak verimlidir.
Burada hava çok bunaltıcı.
Bu, kentteki en ucuz dükkandır.
Burası popüler bir turistik noktadır.
Burası gittikçe daralıyor.
Bu, giriş değil.
Bu doğduğum şehirdir.
Bu caddenin ismi ne, lütfen?
Burada herhangi bir tehlikeden güvende olacaksın.
Tamam, burada çok sıklaşıyor
Aşağısı çok acımasız ve affedici olmayan bir yer.
Jeladalar açık alanda korunmasız olurlar.
İşte doğduğum hastane.
Sık sık burada bulundum.
Hava burada Alaska'da olduğu kadar soğuk değil.
Bu, babamın eskiden gittiği okul.
Bu yer toplu taşıma için uygun değildir.
Bunlar birinci sınıf taşıyıcılar değil.
Bu sık sık yemek yediğim restorandır.
Muhtemelen fazla oksijen olmadığından.
burada kalıp aşağıya inerek ormana mı ulaşalım?
Burası kanyonun üst kısmından çok daha yeşil.
Bu, güneşin parlamadığı bir dünya.
Affedersiniz fakat sanırım bu benim koltuğum.
Burası çok güzel bir şehir!
Burada yüzmek yasak.
- Trafik burada ağırdır, özellikle sabahları.
- Trafik burada özellikle sabahları ağırdır,
- Trafik burada yoğundur özellikle sabahları.
Bu, evlendiğimiz kilise.
Bu oldukça şaşırtıcı bir yerdir.
Buraya giriş ücreti ödemelisiniz.
İşte onların genellikle akşam yemeği yedikleri yer.
Burası cidden ayak bileği kırmak için birebir.
O saat 6'da burada olmayı kabul etti.
- Kazanın olduğu yer bu mu?
- Kazanın olduğu yer burası mı?
Bu yer fotoğraf çekmek için çok gölgeli.
Bu geçen hafta ziyaret ettiğimiz kale.
Bakın, burası dikleşiyor. O taraftan aşağı inmezdim.
Bu açıklık en önemli görevimiz için oldukça iyi bir nokta.
Sigaranı söndür. Burada sigara içmeye izin verilmez.
Onun burada güvende olmadığını mı söylüyorsun?