Examples of using "Vedrete" in a sentence and their turkish translations:
Göreceksiniz.
Onları daha sonra görecek misin?
Onu göreceksin.
Onları görecek misin?
Onları göreceksin.
Çin ve Hindistan'ın ne kadar hızlı ve güçlü bir şekilde
Tom'u göreceksin.
Onu görecek misin?
Onu görecek misin?
Onu göreceksin.
Onu göreceksin.
sadece birkaç sokak ama bir sürü boş alan görürsünüz.
Yakında onu görüyor olacaksın.
Yakında onu görüyor olacaksın.
Farkı göreceksin.
Tom'la görüşmeyecek misin?
Uzatılan el sizin için de gelecek.
laboratuvar biliminden iki konseptin konuşulduğunu görürsünüz:
ışık deriye nufüz edecek kadar güçlü.
Sara'yı gelecek ay görecek misin?
Hollanda'da nereye gidersen git fark etmez, yel değirmenlerini göreceksin.
- Ruhun geldiğini ve kaldığını gördüğün adam Kutsal Ruhla vaftiz edecek olandır.
- Ruhun kimin üzerine inip durduğunu görürsen, Kutsal Ruh'la vaftiz eden odur.