Examples of using "Sull'erba" in a sentence and their turkish translations:
Çim üzerinde yürüme.
Çimin üzerinde oturduk.
Onlar çim üzerinde uzanıyorlardı.
Çimde oturalım.
Çimlerde uzanmayı seviyorsun.
Çimlerin üzerinde çıplak ayakla dolaşmayı severim.
Ben kendimi çimenlerin üzerine attım.
O, çimde uzanıyor.
O çimlerin üzerinde yatıyordu.
Kyoko, çimde uzanmaktadır.
Tom çimlere uzanıyordu.
Otun üstünde yatan köpek benimdir.
Bazı çocuklar çimenlerin üzerinde oynuyor.
Çayırda rüzgar esiyor.
Tom Mary'nin yanındaki çimenlerin üzerinde oturdu.
Çimin üzerindeki siyah köpek güneşe maruz kaldı.
Tom ve Mary çimde yuvarlandı.
Güneşli bir günde, Tom çimende uzanmayı sever.
Çocuklar bahçede banklarda oturmaz, yumuşak çimlerin üzerinde uzanırlar.