Examples of using "Permettermi" in a sentence and their turkish translations:
Onu satın almayı göze alamam.
Pahalı bir araba almayı göze alamam.
- Yeni bir araba almayı göze alamam.
- Yeni bir araba almaya gücüm yetmez.
- Yeni bir araba almak için param yok.
Seyahat edecek zamanım yok.
Tenis oynamayı göze alamam.
- Yeni bir bisiklet almayı göze alamam.
- Yeni bir bisiklet almaya bütçem elvermez.
Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam.
Her ikisini de göze alamam.
Alarm sistemi alacak param yok.
- Ziyan edecek tek kuruşum yok.
- Tek bir yeni boşa harcamayı göze alamam.
Asla bunun kadar güzel bir ev bulamadım.
Bunu göze alamam.
Alabileceğim şeyi yerim.
Ben bir avukatı göze alamam.
Oğlum için bir dizüstü bilgisayar almayı karşılayamıyorum.
Ben, 300 doların üzerindeki bir kamerayı maddi olarak karşılayamam.
Bu yıl yeni bir araba alamam.
Bir midilli satın almayı göze alamam.
Ben emekli olmayı göze alamam.
Çok sık dışarıda yemek yiyemem.
Öyle bir şeyi satın almayı göze alamam.