Examples of using "Partire" in a sentence and their turkish translations:
Onların gitmesine izin ver.
Gitmek zorundasın.
Ayrılalım.
Onun gitmesine izin ver.
- Yarın gidebilirsin.
- Yarın terk edebilirsin.
Ne zaman gitmek zorundasın.
Terk etmeliyim.
Şimdi gidebiliriz.
Şimdi gitmeliyim.
Biz erken çıkmalıyız.
Biz hemen terk etmeliyiz.
- O yarın gidebilir.
- O, yarın gidebilir.
Ayrılmak üzereydim.
Terk edemiyorum.
- O yarın terk edebilir.
- O yarın ayrılabilir.
Ben erken ayrılmak istiyorum.
Gitmeye hazırız.
Ne zaman gitmek için hazır olacaksın?
Niçin bugün gitmek istiyorsun?
Onların çıktığını gördük.
Onların gittiğini gördüm.
Daha önce terk etmeliydik.
Şimdi gitmeye hazırım.
Buradan ayrılmak istiyorsun, değil mi?
Sana gitmeni söyledim.
Ne zaman gitmek istiyorsun?
Tom gitmene izin vermeyecek.
Makineyi çalıştıracağım.
Tom, Mary'nin gidişini izledi.
Tom gidemez.
Öğle yemeğinden sonra gidebiliriz.
Motoru çalıştırdım.
Tom gitmeli.
- Şimdi gitmek zorundayım.
- Şimdi gitmeliyim.
Biz hemen başlamalıyız.
Onun gittiğini gördüm.
Onun gittiğini gördüm.
Hemen gitmen gerek.
Derhal başlamalı mıyım?
Yarın terk etmeliyiz!
Gitmek istiyorum.
Terk etmeliyiz.
Gitmem gerekiyor.
Onun gidişini gördün mü?
Sanırım gitmeye hazırım.
Otobüs hareket etmek üzere idi.
Tom ayrılmak istemedi.
Yarın gitmeyi düşünüyorlar.
Tren kalkmak üzere. Acele et.
Acele et! Tren yola çıkmak üzere.
Yarın gitmek için hazır olabilir misin?
Onun gidişini gördün mü?
Gidemezsin.
Kötü hava yola çıkmamızı engelledi.
Gitmek için mükemmel bir zaman olduğunu düşündüm.
kayalardan -- "lito"
Kız kuşu azat etti.
Araba çalışmazdı.
Gitmek için ne zaman hazır olursun?
Thomas terk edemez.
Tom kronometreyi başlattı.
Onun gideceğini biliyorum.
Ben çıkmadan önce tıraş olmalıyım.
Tom ayrılmamıza izin vermeyecek.
Tom gitmeme izin vermeyecek.
Tom gitmemize izin vermezdi.
O, ayrılmak üzereydi.
Ben ayrılmak üzereyim.
O ayrılmak üzere.
Bugün ayrılmak istiyorum.
Sadece gitmek istiyorum.
Tom'un gidişini izledim.
- Biz tereyağını sütten yaparız.
- Tereyağını sütten yaparız.
Tom motoru çalıştırmaya çalıştı.
Bu sabahtan beri üç kitap okudun.
Maalesef 1980'lerden itibaren
Tren hareket etmeye hazırdır.
Yarın ayrılmak zorundayız.
Şimdi gitmeliyim.
Ayrılamam. Çok erken.
Artık hiç kimse Tom'la konuşmak istemiyor.
Tom terk etmek zorunda kalacak.
Onun terk etmesini izledim.
Onun terk etmesini izledim.
Tom'a göre erkenden yola çıkmalıyız.
Şimdi gitmek zorundayım.
Tom, sen ayrılmadan önce seni görmek istiyor.
Tom artık gitmeli.
Onların terk etmesini izledim.
Onların gidişini gördün mü?
Sanırım on dakika önce ayrılmalıydık.
Gitmeye hazırım.