Examples of using "Nuvole" in a sentence and their turkish translations:
Şu bulutlara bakın.
Şu siyah bulutlara bak.
Ben bulutların üzerinde uçtum.
Bulutlar güneşi sakladı.
Siyah bulutlar ortaya çıkmaya başladı.
Bugün bulutlar yoktu.
Bulutlar kararıyor.
Gökyüzünde bulutlar belirdi.
Güneş, bulutların ardında kayboldu.
Ay bulutların arkasındadır.
Koyu bulutlar yağmura işaret eder.
O dağ bulutların içindedir.
Bulutlar rüzgar tarafından uzaklaştırılıyordu.
Ay bulutların arkasından çıktı.
Ben bulutların üzerinde uçmak istiyorum.
Gökyüzü bulutlarla kaplı.
Gökyüzünde hiç bulut yok.
Yağmur bulutlardan düşen sudur.
Buna büyük bir kuş bulutu da denilebilir.
- Ay, bulutların arkasında görünmez.
- Ay, bulutların arkasında gözükmez.
Güneş bulutların arkasından çıktı.
- Bugün dünkünden daha fazla bulutlar var.
- Bugün, dünden daha fazla bulut var.
Ay bulutların arkasındadır.
Güneşin bulutların arasından baktığını görebilirsin.
O her zaman hayal kuruyor.
Yağmurdan sonra güneş bulutların arasından belirdi.
Gökyüzünde yüzen bulutlar harika.
Uçağımız bulutların üzerinde uçuyor.
- Koyu bulutlar yağmura işaret eder.
- Kara bulutlar yağmurun belirtisidir.
- Kara bulutlar yağmur habercisidir.
Uçak, bulutların çok üzerinde uçuyordu.
Bulut geliyor ve savan bir kez daha karanlığa gömülüyor.
Güzel bir gündü ve gökyüzünde hiç bulut yoktu.
- Gökyüzü bulutsuzdu.
- Gökyüzünde bulut yoktu.
Gökte hiç bulut yok.
Bugün, dünden daha fazla bulut var.
- Küçükken, bulutları pamuk şekere benzetirdim.
- Çocukken pamuklu şekerin ve bulutların benzer olduklarını düşünürdüm.
Tanrı altın bir tahtta bulutların içinde yalnız oturan sınırlı bir kişi değildir. Tanrı her şeyin içinde yaşayan saf Bilinçtir. Bu gerçeği anlamak için, herkesi eşit kabul etmeyi ve sevmeyi öğrenin.