Examples of using "Lava" in a sentence and their turkish translations:
- O arabayı yıkıyor.
- O araba yıkar.
O araba yıkar.
O kendini yıkıyor.
Kazağını yıkıyor.
Anita küveti yıkıyor.
Kadın yüzünü yıkıyor.
Lav tehlikelidir.
Bir el diğerini yıkar.
O hiç dişlerini fırçalamaz.
Her zaman bulaşıkları yıkayan benim.
O her hafta bisikleti yıkar.
Babam sık sık bulaşıkları yıkar.
Her şeyi yıka.
Baba yüzünü yıkar.
Tom şampuan kullanmadan saçını yıkar.
En az haftada bir kez arabasını yıkar.
Tom uzun zamandır arabasını yıkamadı.
Annem her gün çamaşır yıkar.
Tom en azından haftada bir kez çamaşırları yıkar.
Tom haftada üç kez saçını yıkar.
Puyehue Yanardağı lav püskürtmeye devam ediyor.
Tom haftada üç kez çamaşır yıkar.
Kız kardeşim her sabah saçını yıkar.
Bulaşıkları yıka.
Arabayı yıka.
Bir dizi diş fırçalama görseli paylaşmak istiyorum,
Etna, Sicilya göğüne lav ve duman göndererek püskürdü.
Neden bulaşıklarını yıkamıyorsun?
Lütfen bulaşıkları yıka.
Köpeğini her gün yıkar mısın?
Elmayı yemeden yıka.
Yemeklerden önce ellerini yıkar mısın?