Examples of using "Imprevedibile" in a sentence and their turkish translations:
Onun ne yapacağı belli olmaz.
Sen öngörülemezsin.
Beklenmedikti.
Çok öngörülemezsin.
Tom'un ne yapacağı belli olmaz.
Tom'un öngörülemez olduğunu düşünüyorum.
Bazı insanlar sağı solu belli olmayan biri olduğumu söylüyor.
Tom son derece öngörülemez.
- Tom'un sağı solu hiç belli olmaz.
- Tom'u okumak çok zor.
Tom öngörülemeyen, değil mi?
Bu öngörülemeyen bir pazar.
Tom çok öngörülemez, değil mi?
Tom'un davranışları sarhoş olduğunda tahmin edilemez.