Examples of using "Dozzina" in a sentence and their turkish translations:
Bana bir düzine portakal ver.
Yarım düzine yumurta aldım.
O bir düzine yumurta aldı.
Bir düzine yumurta satın almak istiyorum.
Ben de bir düzine yumurta satın aldım.
Bir düzine yumurtaya ihtiyacım var.
Bir düzine tatlı almak istiyorum.
Bir düzine muz satın almak istiyorum.
Oraya defalarca gittim.
Mary'nin bir düzine yumurtaya ihtiyacı vardır.
Mary bir düzine yumurta istiyor.
Yarım düzine yumurtamız var.
Bir düzine yumurta almayı bitirdim.
Bugün bir düzine kurşun kalem aldım.
Okuyacak çok sayıda raporum var.
Tom ayrıca bir düzine yumurta satın aldı.
Kuşkusuz bu dünyada her erkeğin ve kadının evlenmek için huyu huyuna, suyu suyuna tamamen denk birisi mutlaka vardır; fakat bir insanın sadece birkaç yüz kişiyle tanışma fırsatı bulduğu, bu birkaç yüz kişi içinden belki bir düzinesini yakından tanıdığı, bu bir düzinenin de ancak birkaçıyla dost olduğu göz önüne alınır ve de dünyada milyonlarca insanın yaşadığı hatırda tutulursa kolayca görülür ki dünya yaratıldığından beri doğru erkek doğru kadınla muhtemelen daha hiç karşılaşmamıştır.