Translation of "Doppio" in Turkish

0.078 sec.

Examples of using "Doppio" in a sentence and their turkish translations:

- Pagherò il doppio.
- Io pagherò il doppio.

İki kat ödeyeceğim.

Costerebbe il doppio.

Bu onun İki katına mal olurdu.

- Ho il doppio della tua età.
- Io ho il doppio della tua età.
- Ho il doppio della sua età.
- Io ho il doppio della sua età.
- Ho il doppio della vostra età.
- Io ho il doppio della vostra età.

Ben senin yaşının iki katı yaşa sahibim.

- Tom ha mangiato un doppio cheeseburger.
- Tom mangiò un doppio cheeseburger.

Tom duble bir çizburger yedi.

- Pesa il doppio di sua moglie.
- Lui pesa il doppio di sua moglie.

Eşinin iki katı kadar ağırdır.

- Ho il doppio dei suoi libri.
- Io ho il doppio dei suoi libri.

Onun sahip olduğunun iki katı kadar kitabım var.

- Tom ha mangiato il doppio di me.
- Tom mangiò il doppio di me.

Tom benim yediğimin iki katı kadar çok yedi.

- Tom ha speso il doppio di me.
- Tom spese il doppio di me.

Tom benim harcadığımın iki katı kadar çok harcadı.

- Lui ha il doppio dei miei anni.
- Ha il doppio dei miei anni.

O, benim iki katım kadar yaşlıdır.

- Ha il doppio della sua età.
- Lui ha il doppio della sua età.

O, onun iki katı kadar yaşlıdır.

La carta igienica doppio strato,

İki katlı tuvalet kağıdını.

Tom beve doppio di Mary.

Tom, Mary'nin içtiğinin iki katı kadar çok içiyor.

- Mio fratello ha pagato il doppio del prezzo.
- Mio fratello pagò il doppio del prezzo.

Erkek kardeşim fiyatın iki katını ödedi.

Il doppio di due è quattro.

İki kere iki dört eder.

Un espresso doppio da bere qui.

Buraya bir çift espresso.

Tom pesa il doppio di me.

Tom benim iki katım kadar ağır.

Il doppio di sette è quattordici.

İki kere yedi on dörttür.

Tom guadagna il doppio di me.

Tom benim iki katım kadar çok kazanır.

Questa parola ha un doppio senso.

Bu kelimenin bir çift anlamı var.

Tom pesa il doppio di Mary.

Tom Mary'nin iki katı kadar ağırdır.

- La tua stanza è grande il doppio della mia.
- La sua stanza è grande il doppio della mia.
- La vostra stanza è grande il doppio della mia.
- La tua camera è grande il doppio della mia.
- La sua camera è grande il doppio della mia.
- La vostra camera è grande il doppio della mia.

Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.

- Ha la pappagorgia.
- Lei ha la pappagorgia.
- Ha il doppio mento.
- Lei ha il doppio mento.

- Onun iki çenesi var.
- Gıdısı var.
- Onun gıdısı var.

La nostra azienda ha un doppio obiettivo:

Şirket olarak hem yatırımcılara kâr sağlayarak

Tom ha il doppio dei miei anni.

- Tom benim iki katım kadar yaşlı.
- Tom'un yaşı benim iki katım.
- Tom'un yaşı benimkinin iki katı.

Tom fatto il doppio gioco con me.

Tom bana kazık attı.

Tom guadagna il doppio del mio salario.

Tom maaşımın iki katını kazanıyor.

Tom è alto il doppio di Mary.

Tom Mary'nin iki katı kadar uzun boylu.

Lui guadagna il doppio del mio stipendio.

O, maaşımın iki katını kazanır.

Mio fratello mangia il doppio di me.

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.

Tom ha il doppio dell'età di Mary.

Tom Mary'nin iki katı kadar yaşlıdır.

- La mia stanza è grande il doppio della sua.
- La mia camera è grande il doppio della sua.

Benim odam onunkinden 2 kat daha büyük.

È un furto al doppio di quel prezzo.

- Bu fiyata çok kelepir.
- Kelepir, yarı fiyatına.

Questa scatola è grande il doppio di quella.

Bu kutu diğerinin iki katı kadar büyük.

Questo ponte è lungo il doppio di quello.

Bu köprü, o köprünün uzunluğunun iki katıdır.

Questo tunnel è lungo il doppio di quello.

Bu tünel onun iki katı kadar uzundur.

- Il nuovo tunnel è lungo il doppio di quello vecchio.
- Il tunnel nuovo è lungo il doppio di quello vecchio.

- Yeni tünel eskisinin iki katı uzunluğunda.
- Yeni tünel eskisinin iki katı kadar uzun.

- Tom ha ordinato un doppio cheeseburger grande e delle patatine fritte.
- Tom ordinò un doppio cheeseburger grande e delle patatine fritte.

Tom büyük bir çift peynirburger ve patates kızartması siparişi verdi.

- Tom ha la pappagorgia.
- Tom ha il doppio mento.

Tom'un çift çenesi vardır.

- I prezzi sono il doppio di quello che erano dieci anni fa.
- I prezzi sono il doppio di quanto fossero dieci anni fa.

- Fiyatlar on yıl öncesinin iki katı.
- Fiyatlar on yıl öncesininkinin iki katı.

Le case qui costano il doppio di quelle a Kobe.

Buradaki evler Kobe'dekilerin iki katı fiyatına.

Se ci sono orsi nella zona, dobbiamo stare attenti il doppio!

Bölgede ayılar varsa iki kat dikkatli olmanız gerekir!

Il prezzo è il doppio di quello che era l'anno scorso.

Fiyat geçen yılkinin iki katı.

Se sto per diventare regolare, devo lavorare il doppio del resto.

Ben müdavim olmak istiyorsam, geriye kalanın iki katı kadar çok çalışmak zorundayım.

Per questo lavoro ci vorrà il doppio di quello che mi aspettavo.

Bu iş beklediğimin iki katı kadar uzun sürecek.

Gli uomini interrompono le donne il doppio di quanto fanno con altri uomini.

Erkekler, kadınların sözünü erkeklerinkine kıyasla iki kat daha fazla keser.

Il suo peso è il doppio di quello che era dieci anni fa.

Onun ağırlığı on yıl öncekinin iki katı.

Al costo di 10.000 vittime, aveva inflitto il doppio delle perdite ai russi - circa

10.000 zayiat karşılığında, Ruslara iki katı zayiat vermişti

La prospettiva di venderne i corni al doppio del prezzo dell'oro sul mercato nero può essere irresistibile.

Karaborsadaki finansal değeri altının yaklaşık iki misli olan gergedan boynuzu cezbedici olabiliyor.

Con il doppio del suo peso, i maschi sono guardie del corpo formidabili. Non vale la pena di rischiare.

Parstan iki kat ağır olan erkek domuzlar korkulası korumalardır. Riske girmeye değmez.

In realtà, a muoversi a qualsiasi velocità l'orso polare utilizza il doppio dell'energia della maggior parte degli altri mammiferi.

Aslında, herhangi bir hızda hareket etmek için kutup ayısı, çoğu diğer memelilerden iki katı daha fazla enerji harcar.