Examples of using "Dicono" in a sentence and their turkish translations:
Onlar seni tanıdığını söylüyor.
Onların hepsi onu söylüyor.
Herkes onu söylüyor.
Meşgul olduklarını söylüyorlar.
Onlar her zaman onu söylerler.
Onlar endişeli olduklarını söylüyorlar.
Zengin olduklarını söylüyorlar.
Şey, onların ne dediklerini biliyorsun.
Onlar zaten ödediklerini söylüyor.
Bir çoğunuz,
Yağmur yağacağını söylüyorlar.
Kazanacaklarını söylüyorlar.
Bekleyeceklerini söylüyorlar.
Şarkı söyleyeceklerini söylüyorlar.
Onlar bunun çok modern göründüğünü söylüyor.
Onların söylediği doğru.
Onlar onun çok iyi olduğunu söylüyorlar.
Herkes aynı şeyi söylüyor.
Onların her zaman söylediği budur.
Onlar hiçbir şeyin imkansız olmadığını söylüyor.
Onların hepsinin söylediği budur.
Onların söylediği gibi yapmalıyız, Tom.
Onlar onun hâlâ hayatta olduğunu söylüyorlar.
Onların söylediğine inanıyorum.
Onlar bunu sana söylüyorlar.
Onun öldüğünü söylüyorlar.
Onlar bunun imkansız olduğunu söylüyorlar.
- Milyoner olsa gerek.
- Milyonermiş.
İyi olduklarını söylüyorlar.
Değişmek istediklerini söylüyorlar.
Kızlar onu her zaman söylüyorlar.
Bazı insanlar tuhaf olduğumu söylerler.
Onlar onun Almanya'da doğduğunu söylüyorlar.
- Rüyalar gerçeği söyler.
- Rüyalar hakikati söyler.
Hepsinin söylediği şey bu.
Tom hakkında ne diyorlar, biliyorsun.
Onun çok zengin olduğunu söylerler.
Aşk kördür derler.
Onlar o ilacın güvenli olmadığını söylüyorlar.
- İyi oğlanlar hep doğruyu söylerler.
- İyi çocuklar her zaman doğruyu söyler.
Onların dediğini yapsak iyi olur.
Bir problemi olduktan sonra uyumanız gerektiği söylenir
Bir savaşçı olduğunuzu söylüyorlar.
Çünkü gençler bize kaygılandıklarını söylüyorlar.
Tom ve Mary birbirlerine her şeyi söylerler.
Uzmanlar bunun mümkün olmadığını söylüyor.
Bazı insanlar çok iyi dans ettiğimi söyler.
Hava raporu yarın öğleden sonra yağmur yağacağını söylüyor.
Onlar patlıcanın çok nikotin içerdiğini söylüyorlar.
Temelli gittiğini söylüyorlar.
Bazıları onun, gençliğinde bir müzisyen olduğunu söylüyor.
İnsanların söylediklerini duyuyorum; bir keresinde bir eylemci bana
Psikoloji şunu der: katılım yaratmak için
Öyle söyleyenleri sevmiyorum.
Onlar Tom'un gittiğini söylüyor.
İnsanların ne dediği umurumda değil.
Venedik'in güzel bir şehir olduğunu söylüyorlar.
Bu eski evin perili olduğunu söylüyorlar.
Herkes babama benzediğimi söylüyor.
Tom ve Mary mükemmel bir evlilikleri olduğunu söylüyorlar.
Çoğu sigara içen, bırakmak istediklerini söylüyor.
Onlar hayvanların nefret edemediğini söylüyorlar.
Onlar onun kentteki en zengin kişi olduğunu söylüyorlar.
Her izcinin de dediği gibi, önemli olan hazırlıklı olmaktır.
Bunu haftada bir kez duyuyorum.
önceki gelişlerinde yolun çok tehlikeli olduğunu söylüyor.
Herhangi birinin söylediği umurumda değil.
"Nasıl gitti?" "Onun akut apandisit olduğunu söylediler."
Teksas'ta her şeyin daha büyük olduğunu söylüyorlar.
Tom ve Mary, John'un yalan söylediğini söylüyor.
Onun çalışmaktan nefret ettiğini söylüyorlar.
Onlar onun çalışkan olduğunu söylüyorlar.
Bazıları bunu yapmak yerine okulda olmam gerektiğini söylüyor.
Ama şimdi bilim bu tanımı değiştirebileceğimizi söylüyor.
Ya da biri ''Tavuk neden karşıdan karşıya geçmiş?"
Birçok insan ahtapotları uzaylı gibi görür.
Onlar bizim bu günlerden birinde bir deprem yaşayacağımızı söylüyorlar.
Bazı insanlar on üçün uğursuz bir sayı olduğunu söylerler.
Hava tahminine göre yarın hava güzel olacak.
İtalyanlar, tercümanların ihanet içinde olduklarını söyler.
Ölüm hücresindeki birçok mahkum ölmek istemediğini söylüyor.
Geri zekalı olduğumu söylüyorlar.
Bana söylenmedikçe asla bulaşıkları yıkamam.
Bu çekim ekleri cümlede size kimin kime ne yaptığını anlatırlar.
Araştırma açıkça gösteriyor ki birini hapiste tutmak
Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
Hiçbir şeyin zamandan daha değerli olmadığı söylenir.
Çocuklar, aptallar ve ayyaşlar doğruyu söyler.
Çevremdeki insanlar çok sempatik olduğunu söylerler.
İnsanlar her zaman onu söylüyor.
Tom ve Mary, sivrisineklerin onları rahatsız etmediğini söylüyor.
Eğer politikacıların söylediğine inanırsan, bu gerçekten senin kendi hatan.
- Onlar onun çok zengin olduğunu söylüyorlar.
- Onun çok zengin olduğunu söylerler.
Bazıları İsveç'in yalnızca küçük bir ülke olduğunu
Adaletin ve reformun tarafında olduğunu söyleyen politikacılar
Kimilerine göre gezegenimizi dünya dışı zekâyla paylaşıyoruz bile.
Gazeteler Nagoya'da büyük bir yangın olduğunu söylüyorlar.
- Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- Aşkın gözü kördür derler.