Examples of using "Várom" in a sentence and their turkish translations:
Erkek arkadaşımı bekliyorum.
Kız arkadaşımı bekliyorum.
Tom'u bekliyorum.
- Onu dört gözle bekliyorum.
- Onu sabırsızlıkla bekliyorum.
Senin bana yardım etmeni bekliyorum.
Neredeyse hiç bekleyemem.
Bu yüzden yenileri dört gözle bekliyorum.
Senden haber almaya can atıyorum.
Evlenmek için sabırsızlanıyorum.
Sana sarılmak için sabırsızlanıyorum.
Oraya gitmek için sabırsızlanıyorum.
- Seni görmek için can atıyorum.
- Seni görmeye can atıyorum.
Bir baba olmak için sabırsızlanıyorum.
Eve gitmek için sabırsızlanıyorum.
- Seni bir daha görmeyi bekleyemem.
- Seni tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.
Hepinizin elinizden geleni yapacağınızı umuyorum.
Hepinizle tanışmak için can atıyorum.
Sana söylemek için sabırsızlanıyorum.
Onun olması için sabırsızlanıyorum.
Noel için sabırsızlanıyorum.
Otobüs bekliyorum.
Yaz tatilini dört gözle bekliyorum.
Mektubunu almayı dört gözle bekliyorum.
Seninle çalışmayı iple çekiyorum.
Gerçekten onu görmeyi ipe çekiyorum.
Tatoeba'nın yeni sürümünü görmek için çok sabırsızlanıyorum.
Cevabını bekliyorum.
Seni görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Seninle olmak için sabırsızlanıyorum.
Onun olmasını beklemiyorum.
Avustralya'ya gitmeyi dört gözle bekliyorum.
Bize yardım edeceğini umuyorum.
Bana ne yapacağımı söylemesi için Tom'u bekliyorum.
Birlikte sabah kahvaltısı yiyeceğimiz günü bekliyorum.
Bunu Tom'a anlatmak için sabırsızlanıyorum.
Savaşın bitmesi için sabırsızlanıyorum.
Ben heyecanlıyım ve gitmeye hazırım.
Yaz tatilinin başlamasını bekleyemem.
cep telefonuna tuvalet ekleyecekleri günü bekliyorum. Âlemsin!
Yarına kadar bekleyemem.
Gün sonuna kadar cevabını istiyorum.