Examples of using "Tiéd" in a sentence and their turkish translations:
Onu alabilirsin.
O senin için.
Ben seninim.
Kalbim senin.
Hangi çanta sizinki?
Köpek sizin mi?
İşte, bu seninki.
Hangi kitap seninkidir.
- Kalbim senindir.
- Kalbim sizindir.
Bu kalem senin mi?
Hangi şemsiye senin?
Hangi bisiklet sizin?
Hangi ceket senin?
Hangi kask senindir?
Hangi ev sizindir?
Buna sahip olmanı istiyorum.
Bu senin çantan mı?
Seninki de fena değil.
Kızartmanın geriye kalanını yiyebilirsin.
Bunlardan hangisi senin?
Bu benimki ve bu seninki.
Bunun senin olmasını istiyorum.
Bu senin.
Bu benim hatam, seninki değil.
Seninki orada diğer tarafta.
Benimki seninkinden daha iyi.
Benim evim sizinkinden daha rahat.
Bütün bu kitaplar senin mi?
Sizinki benimkinden daha büyük.
Benim adım Ricardo, ya sen?
Benim Mercedesim seninkinden daha büyük.
Bu senin değil, benim problemim.
Hangisi seninki?
- Benim olan her şey senindir.
- Benim olan senindir.
Benim burcum Başak. Seninkisi ne?
Saatim sizinkinden daha doğru.
Benim fikrim seninkinden oldukça farklı.
Bu senin araban mı?
Bu köpek senin mi?
Bu bavul sizin değil. O benim.
Seninkinin bana ver. Artık ona ihtiyacın yok.
Sen her zaman son sözü söylemek zorundasın, değil mi?
- O benim. Seninki nerede bilmiyorum.
- Benim o. Seninkinin nerede olduğunu bilmiyorum.
Bu ilk soru sizin için.
Bu elbise seninkinden daha ucuzdur.
Sanırım bu sana ait.
- Senin fincanın hangisi?
- Hangisi senin fincanın?
Hangisinin seninki olduğunu nasıl biliyorsun?
Saatim sizinkinden daha az pahalı.