Examples of using "Sáros" in a sentence and their turkish translations:
O gerçekten çamurlu.
Çocuk yüzü çamurla kaplı döndü.
Çamurlu yol yeni ayakkabılarımı mahvetti.
Tom'un köpeği onun yeni halısı üzerinde çamurlu pençe izleri bıraktı.