Examples of using "Pattogatott" in a sentence and their turkish translations:
Patlamış mısır yapacağım.
Canım patlamış mısır yemek istiyor.
Tom tüm patlamış mısırı yedi.
Tom patlamış mısırdan hoşlanmaz.
Patlamış mısır en sevdiğim aperitiflerden biri.
Tom kaseden bir avuç patlamış mısır aldı.
Davetiye patlamış mısır ve meşrubat hizmeti verileceğini söylüyordu.
Video oyunları oynarken yememiz ve içmemiz için biraz patlamış mısır ve soda aldım.
Tom patlamış mısırın tadına baktı ve yeterince tuzlu olmadığına karar verdi, bu yüzden biraz daha tuz serpti.