Translation of "Nyitott" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Nyitott" in a sentence and their turkish translations:

Nyitott vagyok.

Açık görüşlüyüm.

Ajtót nyitott.

O, kapıyı açtı.

Bármire nyitott vagyok.

Ben her şeye açığım.

Tom nyitott gondolkodású.

Tom açık görüşülüdür.

Megtakarítási számlát nyitott.

O bir yatırım hesabı açtı.

Tom tüzet nyitott.

Tom ateş etmeye başladı.

Nagyon nyitott vagyok.

Ben çok açık görüşlüyüm.

Három: Használjunk nyitott kérdéseket!

Üç numara: Açık uçlu sorular sorun.

Ne rágj nyitott szájjal.

Ağzın açık çiğneme.

Tom nem nyitott ajtót.

Tom kapıyı açmadı.

Nem nyitott az érveimre.

O benim argümanlarıma açık değil.

Nyitott vagyok minden lehetőségre.

Herhangi bir fırsata açığım.

Aki nyitott az őrült ötleteimre.

uygulamaya sıcak bakan biri için çalışıyordum.

Tom nagyon barátságos és nyitott.

Tom çok samimi ve içi dışı bir.

Ne aludj nyitott ablak mellett.

Pencereler açık uyuma.

Tom néha nyitott szájjal eszik.

Tom bazen ağzı açık çiğner.

Nyitott ablaknál szoktam aludni nyáron.

- Yazları genelde pencerelerim açık yatarım.
- Yazın genellikle camlar açık uyurum.

és nyitott legyek rá, amit nyújt.

ve bana sunacaklarına karşılık kendimi açık tutmaktır.

Kopogtam, de senki nem nyitott ajtót.

Kapıyı çaldım ama hiç kimse kapıyı açmadı.

Tom az ágyon fekszik nyitott szemekkel.

Tom gözleri açık yatakta yatıyordu.

Múlt héten nyitott az új étterem.

Yeni restoran geçen hafta açıldı.

A hőség miatt nyitott ablaknál aludtam.

- Sıcaktan dolayı pencerelerden birini açık bırakıp da uyudum.
- Sıcak yüzünden cam açık yattım.

A Gen-U egy nyitott platformnak kell lennie,

Gen-U, açık bir platform olacak,

Ő nem olyan ember, aki nyitott a vitára.

O, tartışmaya açık kişi türü değildir.

De Howard engem arra buzdított, hogy legyek nyitott a bizonytalanságra,

Ama Howard beni, kendimi belirsizliğe açmaya teşvik etti,

Tom nyitott egy új éttermet, de az az első tizenkét hónapban nem termelt hasznot.

Tom yeni bir restoran açtı ama o ilk on iki ayda kar etmedi

- Olvasok a gondolataidban.
- Olvasok benned.
- Ismerlek, mint a rossz pénzt.
- Ismerlek, mint a tenyeremet.
- Nyitott könyv vagy előttem.

- Seni çok iyi tanıyorum.
- Seni bir kitap gibi okuyabilirim.