Translation of "Kígyó" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Kígyó" in a sentence and their turkish translations:

- A kígyó kígyózik.
- A kígyó tekergőzik.

Yılan kıvrıla kıvrıla gidiyor.

- A kígyó él?
- Életben van a kígyó?

Yılan yaşıyor mu?

Néhány kígyó mérges.

Bazı yılanlar zehirlidir.

A kígyó sziszeg.

Yılan tıslar.

Megmart egy kígyó.

Bir yılan tarafından ısırıldım.

Megdermedtem a kígyó láttán.

Yılanı görünce donup kaldım.

Megmart engem egy kígyó.

Bir yılan tarafından ısırıldım.

Az a kígyó mérges.

- Bu yılan zehirlidir.
- Bu yılan zehirli.

A kígyó levedli a bőrét.

Yılan derisini değiştirdi.

A kígyó lenyelt egy békát.

Yılan bir kurbağayı yuttu.

Ez a kígyó nem mérges.

Bu yılan zehirli değil.

- A kígyó egészben lenyelte a kutyát.
- A kígyó egészben nyelte le a kutyát.

Yılan köpeği bütünüyle yuttu.

A kígyó életben van, vagy halott?

- Yılan diri mi yoksa ölü mü?
- Yılan sağ mı yoksa ölü mü?
- Yılan yaşıyor mu yoksa öldü mü?

- Néhány kígyó veszélyes.
- Veszélyesek egyes kígyók.

Bazı yılanlar tehlikelidir.

Sok kígyó van ebben az erdőben.

Bu ormanda bir sürü yılan vardır.

Majd mérget fecskendez alá, mint egy kígyó,

Kabuğu delip aynı bir yılan gibi içeri zehir bırakıyor

Az égből nézve a folyó olyan volt, mint egy hatalmas kígyó.

Gökyüzünden bakıldığında, nehir kocaman bir yılan gibi görünüyordu.