Examples of using "Halálos" in a sentence and their turkish translations:
Ölümcül mü?
tedavi ölümcül olabilir.
Hiçbir can kaybı olmadı.
Yılan ısırığı öldürücüydü.
Ölüm döşeğindeki birinin de size söyleyebileceği gibi
Sessiz, öldürücü ve görünmez.
Tom ölüm tehditleri alıyor.
Mızrağın ucu, ölümcül bir zehire batırıldı.
En ölümcül kazalar evde olur.
iş kazası can kaybı riski %95 daha az,
Fakat güneşin fazlası da öldürebilir.
Tom elektrikli sandalyede idam edildi.
Sesin geldiği noktayı... ...ölümcül tutarlılıkla belirler.
Karşı karşıya gelirlerse toy yavrusu hayatından olabilir.
Böylece avının yerini ölümcül bir nokta atışıyla belirliyor.
Ölümle sonuçlanan bıçaklama olayının kıvılcımı, kontrolden çıkan tartışmadan çıkmıştı.
Yara onun için ölümcüldü.
Kırık kalpler mecazi olarak da kelimenin tam anlamıyla da ölümcül.
Her gece Mumbai'nin arka sokakları ölümcül bir kedi fare oyununa sahne oluyor.
Çoğu denizanası sokmaları ölümcül değil ama çoğu yine de oldukça ağrılıdır.
Sokulacak olursa ölebilir. Ama neyse ki arılar saldıramayacak kadar üşüyor.
Genç kadın ölümcül bir hastalıkla cebelleşiyordu, kalbi umut doluydu.