Examples of using "Földrengés" in a sentence and their turkish translations:
Bir deprem her zaman olabilir.
- Bu deprem miydi?
- Deprem mi oldu?
- Japonya'da çok deprem vardır.
- Japonya'da çok deprem oluyor.
- Bu sabah bir deprem oldu.
- Bu sabah bir deprem vardı.
- Deprem her şeyi tahrip etti.
- Deprem her şeyi mahvetti.
- Japonya sık depremlere sahiptir.
- Japonya'da sık sık deprem olur.
- Tayvan güçlü bir deprem tarafından vuruldu.
- Tayvan şiddetli bir depremle sarsıldı.
Japonya'da çok deprem oluyor.
çalışmaya yeni başlamıştım.
Yakın zamanda bir deprem olacak mı?
Şehir deprem sebebiyle yıkıma uğradı.
Deprem, büyük ölçüde hasara yol açtı.
Deprem evi salladı.
- Kasaba halkı deprem tarafından korkutuldu.
- Deprem kent sakinlerini korkuttu.
Birçok kişi deprem sonrası evini kaybetti.
Ne zaman deprem olacağını kimse bilmez.
Shizuoka'da bir deprem olduğunu duydum.
Küçük bir deprem tehlikesi var.
Tünel geçen gün depremden dolayı çöktü.
Geçen sonbahar Meksika'da büyük bir deprem oldu.
Baktığınız her yerde depremin sebep olduğu hasarı görebilirsiniz.
Büyük deprem meydana geldiği zaman ben sadece on yaşındaydım.
Depremden sonra Tom'un dünyası altüst oldu.
Onlar kamyonu deprem mağdurları için acil yardım malzemeleri ile yükledi.
Golden Dragon adlı 17 katlı bina, depremle yıkıldı.
Depremden sonra, neredeyse hiçbir ev ayakta kalmadı.