Translation of "Barátnője" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Barátnője" in a sentence and their turkish translations:

- A barátnője japán.
- Japán barátnője van.

Onun kız arkadaşı Japon.

- Tamásnak van barátnője?
- Van Tomnak barátnője?

Tom'un bir kız arkadaşı var mı?

A barátnője japán.

Onun kız arkadaşı Japon.

Mari Tamás barátnője.

Mary, Tom'un kız arkadaşıdır.

Meredith Mary barátnője.

Meredith Mary'nin arkadaşıdır.

Mikenak két barátnője van.

Mike'ın iki kız arkadaşı var.

Tamásnak nem volt barátnője.

Tom'un bir kız arkadaşı yoktu.

Tomnak csinos barátnője van.

Tom'un tatlı bir kız arkadaşı var.

Biztos van már barátnője.

Onun muhtemelen zaten bir kız arkadaşı vardır.

A barátnője kísérte el.

Ona kız arkadaşı tarafından eşlik edildi.

- Van barátnőd?
- Van barátnője?

Bir kız arkadaşın var mı?

Tominak sok barátnője van.

- Tom'un çok sayıda bayan arkadaşı var.
- Tom'un çok sayıda kız arkadaşı var.

Tudod, ki Tom barátnője?

Tom'un kız arkadaşının kim olduğunu biliyor musun?

Tamás barátnője sokkal fiatalabb nála.

Tom'un kız arkadaşı ondan çok daha genç.

Úgy gondoltam, Mary Tom barátnője.

Mary'nin Tom'un kız arkadaşı olduğunu düşündüm.

Tudod, hogy van-e barátnője?

Onun bir kız arkadaşı olup olmadığını biliyor musun?

Tom a barátnője fotóit a tűzbe dobta.

Tom kız arkadaşının fotoğraflarını ateşe attı.

Tom az ex-barátnője összes képét elégette.

Tom eski kız arkadaşının sahip olduğu tüm resimlerini yaktı.

Tom barátnője azzal fenyegetőzött, hogy elhagyja őt.

Tom'un kız arkadaşı, ondan ayrılmakla tehdit etti.

Miért mondod nekem, hogy Tominak van egy barátnője?

Tom'un bir kız arkadaşı olduğunu neden bana söylüyorsun?

Tom egyetemre jár, de a barátnője még középiskolás.

Tom üniversitede ama onun kız arkadaşı hâlâ lisede.

Tom barátnője magasabb, erősebb és okosabb, mint ő.

Tom'un kız arkadaşı ondan daha uzun boylu, daha güçlü, ve daha zeki.

Mary tudni akarta, hogy Tomnak van-e barátnője.

Mary, Tom'un bir kız arkadaşı varsa öğrenmek istedi.

Tom azt mondta, hogy Mari volt a barátnője.

Tom, Mary'nin onun kız arkadaşı olduğunu söyledi.

Rossz volt a kedve, mert akkor dobta a barátnője.

Onun kız arkadaşı az önce onu başından attığı için aksiliği üstündeydi

Tom azt mondja nekem, hogy te vagy a barátnője.

Tom bana onun kız arkadaşı olduğunu söylüyor.

- Jim nagyon szereti a barátnőjét.
- Jim őrülten szereti a barátnőjét.
- Jim bolondul a barátnője után.

Jim kız arkadaşını çok seviyor.