Examples of using "Autója" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un bir arabası var.
Onun bir arabası var.
Hangi araba babanınki?
Onun kendi arabası var.
Onun iki arabası var.
Tom'un bir arabası var.
Bu araba Tom'a aittir.
Tom bir arabaya sahip değil.
Tom'un bir arabası var mı?
Tom'un arabası mavi.
Onun bir arabası var.
- O, bir Japon otomobiline sahiptir.
- Onun Japon malı bir arabası var.
Tom'un bir arabası yok.
Tom'un arabasının 100 beygir gücü var.
Buradaki hiç kimsenin bir arabası yok.
Bu araba onun.
Tom'un yeni bir arabası var.
Her birinin kendi arabası var.
- Belki Tom'un arabası bozuldu.
- Belki Tom'un arabası bozulmuştur.
Babamın yeni bir arabası var.
Tom'un mavi bir arabası var.
Bu, Tom'un arabası değil.
Chris'in bir arabası yoktu.
O, onun otomobili.
Tom'un üç arabası var.
Bu Tom'un arabası değil mi?
Tom arabasına doğru yürüdü.
John, Japonya'da yapılmış bir arabaya sahiptir.
Tom'un arabası çamura saplanmış.
Tom'un siyah bir arabası var.
Babamın arabası yenidir.
Tom'un arabası neden hala burada?
Birçok insanın iki arabası var.
Hangi araba Tom'un?
Bu Tom'un arabası.
Bana Tom'un ne tür bir arabası olduğunu söyle.
- Tom Mary'ye ne tür bir otomobile sahip olduğunu sordu.
- Tom Mary'e ne tür bir arabası olduğunu sordu.
Tom'un arabasının önüne bir geyik atladı.
Tom'un arabası özel araba yoluna çekildi.
Tom arabasının kontrolünü kaybetti.
- Senin arabanı beğeniyorum.
- Arabanı severim.
Onun üç arabasından biri mavi ve diğerleri beyazdır.
Arabası burada değil; öyleyse gitmiş olmalı.
Tom'un arabası nerede?
Sizin bir arabanız var, değil mi?
Yeni arabası nasıl bir şey?