Examples of using "ártatlanságát" in a sentence and their turkish translations:
Tom masum olduğunu konusunda ısrar etti.
Tom suçsuzluğunu korumuştur.
Bu gerçek onun masumiyetini kanıtlıyor.
Mahkeme sanığı masum ilan etti.
Bu gerçek onun suçsuzluğunu kanıtlar.
Masaru masum olduğunu iddia ediyor.