Examples of using "Unterrichte" in a sentence and their turkish translations:
- Ben öğretirim.
- Ben ders veririm.
- Ben öğretmenlik yaparım.
- Ben öğretmenlik yapıyorum.
İngilizce öğretiyorum.
Ben Çince öğretirim.
Ben Bask lisanı öğretiyorum.
Ben İspanyolca öğretirim.
Ben de öğretmeyi severim.
Fransızca öğretmekten hoşlanırım.
Küçük çocuklara öğretmeyi seviyorum.
Ben biyoloji ve Fransızca öğretirim.
Fransızca öğretmekten zevk almıyorum.
Hâlâ Fransızca öğretiyorum.
Lisede Fransızca öğretirim.
- Fransızca öğretirim.
- Ben Fransizca öğretirim.
- Saya mengajar bahasa Perancis.
Yakın bir ortaokulda Fransızca öğretirim.
0-5 yaş grubu çocuklara öğretmenlik yapıyorum.
Öğrenmeye istekliyim. Tom, bana öğret!
Yetişkinlere Fransızca öğretirim.
Üniversite'de eşitsizlik ve ırk hakkında eğitim veriyorum
Ben İspanyolca öğretirim.
Artık burada Fransızca öğretmiyorum.
Benim işim İngilizce öğretmektir.
Tom'un çocuklarına haftada üç gün Fransızca öğretiyorum.