Examples of using "Spinnen" in a sentence and their turkish translations:
Örümcekler ağlar örerler.
O örümceklerden nefret ediyor.
Tom örümceklerden nefret eder.
O, örümceklerden nefret eder.
Mary örümceklerden nefret eder.
Biz örümceklerden nefret ederiz.
- Onlar örümceklerden nefret eder.
- Örümceklerden nefret ederler.
Örümceklerden nefret ediyorum.
Örümceklerden iğrenirim.
Örümcekler beni korkutur.
Örümcekler sizi korkutuyor mu?
O örümceklerle dolu.
Emily örümceklerden korkmaz.
Onlar deli, bunlar Romalılar!
Örümcekler böcek değildirler.
Örümcekleri sevmiyorum.
Örümceklerin de sevgiye ihtiyacı var.
Örümceklerin sekiz bacağı vardır.
Bazı insanlar örümceklerden korkarlar.
Mary örümceklerden korkuyor.
O, böcek ve örümcek yedi.
Örümcekler iğrenç küçük yaratıklardır.
Örümceklerden korkarım.
Emily örümceklerden korkar.
Tom örümceklerden korkar.
Örümceklerden korkar mısın?
Çoğu örümcek ağ örer.
Ben gerçekten örümceklerden korkarım.
- Araknofobya örümcek korkusudur.
- Araknofobi örümcek korkusudur.
Tom örümceklerden korkmaz.
Örümceklerden korkmuyorum.
Örümcekten çok korkarım.
Benim yatak odam örümceklerle dolu.
Bu oda örümceklerle dolu.
Artık örümceklerden korkmuyorum.
Örümceklerin böcek olmadığı iyi bilinir.
Kaçınız örümceklerden korkarsınız?
başa çıkamayacağımız kadar çok örümcekle karşılaşabiliriz.
Örümcek adam havalıdır. Örümcekler ise asla.
Hiç ağını ören bir örümcek gördün mü?
Bu örümceklerden nefret ediyorum. Onlar her zaman ben temizlenirken beni çıldırtmak için oradalar.
Bu ağların arasında yaşayan örümceklerin de beslenmesi gerekir. Kim bilir burada ne bulacağız?